Başarıları ile Gurur Duyduğumuz Erzurum'lu Hemşehrimiz
Kerim Özer Kimdir?
Kamuoyuna…
Sessizliğimi bir kereye mahsus bozarak, sükut ikrar anlamına gelmesin diyerek, siz dostlarımı biraz geçmişe götürmeye geldim..
Bundan 30 sene önce ata toprağım Erzurum’dan çıkarak, doyduğum yer İzmir’e, Basmane Oteller sokağına geldim. Her doğulu, yanık tenli çocuğun yaşadığı zorluklarla geldim İzmir’e, rahmetli babam ‘odacı’ Turan’ın oğlu olarak lastik ayakkabı, naylon ceketimle..
Kokoreççilik, ayakkabıcılık, kahvecilik yaparak kazandığım Ege Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Fakültesi’nde okumaya çalıştım..
Okul bitti, mezun oldum, hayat beni ilk maaşlı iş olarak Bornova Belediyesi’yle tanıştırdı.
İdealist mühendis olarak başladığım görevim sonrasında sosyal demokrat olarak o dönemlerde ‘çok dayak yemiş olacağız ki’ CHP Bornova’nın SEÇİLMİŞ İlçe Başkanlığı görevine seçildim.
O dönemlerde öyle twitter görünümlü ‘X’ falan da yok. Sokaklar bizim, biz sokaklardayız..
Dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın özelleştirdiği yerlere tepki koymak gerek dedim.. Çocuklarımızın geleceği DEVLET kurumları bir bir özelleştirilip, yandaş-candaşlara peşkeş çekiliyor.. O zaman Başak küçük, Ekin’in de az buçuk aklı eriyor.
‘Kediye Ciğer Emanet Edilmez ‘ diyerek görev alanım Bornova’yı aşarak tüm İzmir’i afişlerle donattık. Ekin’in içinde olduğu afişler astığımız arabamız kurşunlandı. Ulusal basında gündem olduk..
Eee tabi sonuç ne diye sorarsanız.. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de ilk açmış olduğu tazminat davasının sanığı olmak.. Çocuklarıma en büyük mirasımdır.. Sorun yok..
Davamın duruşmasına yol arkadaşlarımla beraber 2.000 kişi giderek ‘ben yanlışı söylemedim, haklıyım’ dedikten sonra sonuç BERAAT ama eski parayla yüksek tazminat.. Onda da sorun yok çünkü inanarak gerçekleri söyledim. Bugün de haklılığımız gerçekle malum..
Zaten benimle ilgili herhangi bir partiliye Kerim Özer nasıl bir partilidir diye sorsanız..
Vaktininin ve naktinin tümünü Cumhuriyet Halk Partisi’ne harcamıştır diyecektir..Takdir dostlarımın..
Eşikler atlanıldı, sancılı-sancısız. Konak Belediyesi Belediye Başkan Yardımcılığı süreci başladı. İşçi-emekçi mücadelesinden geldiğimizden, her emekçiye sahip çıktık. İzmir’in merkezine gelenler ‘Basmane Çukuru’ndan kafamızı sola çevirdiğimizde seni görüyorduk başkanım dediler.’ Ne mutlu bana.. Bina olarak görünen belediyelerde işsize, mazluma, yardıma muhtaca.. Neden dostlar neden? Ekmeğini DEVLET’ten kazanan bir memur, bir bürokrattım ben. Hep o bilinçle ‘nerde bu DEVLET’ dendiğinde orada olmaya gayret gösterdim. Takdir; hayatına dokunabildiğim mazlumlardadır.
Süreç bizleri siyaset ve bürokrasi arasında sürüklerken ‘kendi yaşadığım kentim Bayraklı için bir şey yapmalıyım düşüncem’ ve ‘ Devlet sevdam’ arasında git-geller yaşadığım doğrudur.
Bir sonraki süreçte Eshot Genel Müdür Yardımcılığı dönemim.. Benim için çok özel..
Eshot Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandığım gün; tüm yerel basın ‘Bu atama örgütü mutlu etti’ diyerek gerek yazılar yazarak gerekse Belediye’ye baktığımızda ‘bizi dinleyecek bizden biri var artık’ yorumları yapıldı. Gururumdur… Göreve geldiğimde İzmir’deki tüm partilerin ilçe başkanlarını arayarak ‘sizlere bir telefon kadar yakınım’ diyerek göreve başladığımın bilgisini verdim. Bu yorumların sorumluluğunda 3 senelik bir görev sürem oldu.
Görev sürem boyunca; çalışan işçi arkadaşlarımızla iç içe olarak bir sinerji yaratarak ESHOT otobüslerindeki arıza oranını %26’dan %3’e kadar düşürdüm, çok imrenilen Avrupa ülkelerinde bu oran %13 civarlarında seyrediyorken..
Ayrıca; Yapı Tesisleri Daire Başkanlığı da bana bağlı bir birimdi. 20 yılda yapılan kadar iş yaptık. Ne bir doğrudan temin, ne de bir ihale yaparak, sadece ve sadece kendi olanaklarımızla..
UNUTMAYIN DOSTLAR; ADI MARAŞ DEPREMi OLAN DEPREMİ, RESMEN BİR FELAKET, GÖRDÜKLERİMİN TRAVMASI HALA YÜREĞİMDE…
Kahramanmaraş Depremi’nde; Kahramanmaraş Koordinatörü olarak İZMİR ALAN KODU 232 adet konteynerı, ihale yaparak muşamba çadır alarak kurmak değil, ESHOT Atölyelerinde üreterek, Maraş Narlı’daki arsanının elektrik, su, asfalt, kanalizasyon bağlantısı dahil tüm altyapılarını hazırlayarak konteyner kenti kurduk. Girilmedik köylere girerek oralara su hatları götürdük. 70 gün hiç gelmeksizin SİZ DOSTLARIMIN TALİMATI VE YARDIM ARZUSUYLA deprem bölgesinde görev yaptım. Döndüğümde sol el parmağım hissizleşti, doktora gittiğimde bir daha eskisi gibi kullanamayacaksın dediler, çaktırmadım.. Makamda havalı poz verdim, ‘ben geldim görev yerime’ diyerek.. Onu da bilemiyorsunuz, Maraş’ta benimle beraber ‘çocuklarından, ailesinden uzak kalarak zorda kalanlara yardıma koşan emekçilere' sorarsınız..
Büyükşehir’e, Maraş’tan ‘1 TL’lik dahi fatura göndermemiş, saçı sakalı birbirine karışıp, gittiğinde karların yağdığı, döndüğünde çiçekler açmış olan Maraş’ta ’ sizlerin bürokratı olarak görev yaptım ben dostlarım.. Halen daha Maraş’tan yüreğimizle dokunduğumuz vatandaşlar arar, hal, hatır sorar..
EZ CÜMLE;
İTİRAF EDİYORUM DOSTLAR; evet Genel Müdür Yardımcılığı ve İzulaş Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimden istifa ederek Bayraklı Belediye Başkan Aday Adayı oldum..
Bunun suç olduğunu bilmiyordum…
Parti Emekçisi İrfan Kardeşim aday gösterilince memur olmam dolayısıyla göreve iademi istedim..
Normalde DEVLET teamülü; aynı göreve iadedir.. Yapılmadı, aday olmak adına görevden istifa ettiğim makama ‘apar, topar’ nüfuzlü bir siyasetçinin yakınını atadılar. Eyvallah dedik. Daha sonra faal olmayan bir Daire Başkanlığı’na atamam yapıldı. Eyvallah dedik ve en son olarak Daire Başkanlığı görevim de alındı. Döndük mü en başa..
Dostlar inanın ki hiç sorun değil..
Erzurum’un, Türkiye’nin sınır Köyü Şenkaya’dan gelip bunları başarmış bir dostunuz olarak; yaşadıklarımı rüyamda görsem hayra yormazdım..
Allah nasip ettii, ben geldiğim yeri hiç unutmadım, mazluma, işçiye dokundum ya.. Gerisi bomboş.. Evet, oğlum DİSK İzmir’in avukatlarından biridir, Aslanlar gibi mücadele etmektedir. Belediye şirketlerinden 3-5’inin avukatı olarak keyif çatıyor değil ya.. Memnun olmayan kimseler tek imzayla fesih yapabilir.. Fesihten sonra sözleşmede yazan geriye kalan hakları talep eden de NAMERTTİR. Eee heralde, ‘Elma ağacının altında armut olmayacağına göre’ emekçi babanın oğlu da emekçileri savunacaktır.
Ben Maraş’ta yol arkadaşlarım, mesai arkadaşlarım çadırda yatarken VİP Karavanı, 5 yıldızlı oteli reddetmişim.. Bunlar ne ki ? Burada anlatamayacaklarımı da Maraş’taki mücadelemizin yanında olup tanıklık eden mevcut Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’tan teyit edebilir ve daha fazlasını onlardan öğrenebilirler…
Kerim Özer hep burada, siyaseti biz çok yaptık bundan sonrası sizlerin olsun, ihtiyaç duyulması halinde ‘DEVLET’ in emrinde…
Kalın sağlıcakla…
Fotoğraf 1: Kesk günleri
Fotoğraf 2: El sargılı gizlenmeye çalışılmış Disk Avukatıyla