Enver KABUL(Tarihçi Yazar)

Tarih: 25.10.2025 01:13

ZİYA GÖKALP VE KAFASINDA TAŞIDIĞI OTUZ YILLIK SIR:

Facebook Twitter Linked-in

ZİYA GÖKALP VE KAFASINDA TAŞIDIĞI OTUZ YILLIK SIR:


   Ziya GÖKALP'in 25 Ekim 1924 Cumartesi günkü ölümüne kadar bu sır birkaç kisi tarafından biliniyor ve saklanıyordu.Şahsı ve emekleri üzerine nice tartışmalar olmuş, zaman zaman çok ağır ithamlara uğramış Ziya Gökalp'in kafatasında otuz yıl bir kurşunu taşıdığı sır gibi gizli tutulmuştur.
Türk Ocakları Reisi Hamdullah Suphi Tanrıöver:"Üstad'ın onsekiz yaşında iken intihara teşebbüs ettiği ancak,bünyesinin dayanıklılığı sayesinde ölümden kurtulduğu,olayın vuku bulduğu günlerde Diyarbakır da tedavisinin imkanı da yoktu.zaman zaman çok acı veren başağrıları tutardı.Bunlara,beyninde kurşun taşıdığını bilmeyen hekimler migren teşhisini koymuşlardı.Dikkate değer olan,Ziya Gökalp le aralarında ciddi fikir ayrılıkları olan doktor Abdullah Cevdet'in Gökalp'e ilk müdahaleyi ve ilk tedaviyi yapmış olmasına rağmen bu intihardan ve beynindeki kurşundan hiç bahsetmemiş olmasıdır.


    Olayı çok az kişi biliyorduk ve hiç bir yerde açıklamıyorduk."Ziya Gökalp Ocak 1920 de Son Osmanlı Mebusan Meclisinde "MİSAK I MİLLİ"kararlarının kabul edilmesinden kısa bir müddet sonra, birçok tanınmış asker,politikacı,devlet ve fikir adamları arasında İngilizler tarafından Malta adasına sürülmüştü.İngiliz haber alma örgütünde vazifeli,asker olmadan öncede Şark Akademisi ilimlerinde ögrenci olan,Türkçe bilen ve Ziya GÖKALP'in hayatını incelemiş olan İngiliz subayı,Ziya Gökalp'ı uyarmış,kaçmasını veya saklanmasını tavsiye etmişti.Üstad kendisine teşekkür etmiş fakat Üniversite de ki görevine devam etmiş ve "YENİ MECMUA"dergisindeki çalışmalarını da sürdürüyordu.İngilizler O nu tevkife geldiklerinde sükunetle karşılık vermişti.
O sırada orada olan Yusuf AKÇURA bey anlatır ki,üzerinde bulunan yedi liranın bir lirasını yanına almış,kalanıda evine bırakmaları için arkadaşına vermiş,kitaplarını yanına almalarına müsade etmelerini istemişti.Yanına aldığı kitapları bir hamak gibi sırtına alarak götürmüştü.Nisan 1921 de ikinci İnönü zaferinden sonra karşılıklı esirlerin değiştirilmesi sonucu Anavatana dönmüş,memleketi Diyarbakıra giderek orada
    "KÜÇÜK MECMUA"sını çıkarmaya başladı.Gazi Mustafa Kemal kendisini Ankara ya davet etti.Maarif vekaleti telif ve tercüme heyetinin başına getirildi.İkinci TBMM' si seçimlerinde Diyarbakır dan Milletvekili seçildi.Çalışmalarının en feyizli döneminde,otuz yıl beyninde taşıdığı kurşun sağlığını oldukça bozmuştu.İstanbula gelerek Fransız hastahanesinde tedavi görmeye başladı.Doktorlar beynine kadar nüfuz etmiş kurşunun alınabilmesinin ölümle sonuçlanacağını söylediler.
    Ziya Gökalp,kendisinden çok daha faydanılacak yaşta,48 yaşında 25 Ekim 1924 Cumartesi günü hayata gözlerini yumdu.18 yaşında kafasına kurşun sıkarak intihar teşebbüsünde bulunduğunda,doktor Abdullah Cevdet'in in müdahalesi ile kurtulmuştu.Doktor"Neden yaptın bunu"? dediğinde,eliyle gögsünü işaret ederek yazdığı yazıyı bulmuştu.Bu kağıtta intihar sebebini şöyle yazıyordu:" İstibdad altında yaşamanın ölümden beter olduğunu he gün daha kuvvetle hissediyorum.Milletin özüne inebilmek bile cürüm sayılıyor.istedimki bu manasız hayata son verirken,kanım,gaddarın akıbetini de kendisine hatırlatsın".işte onsekiz yaşındaki bir delikanlı'nın memleketin haline üzüntüsünün feverani idi.Ziya Gökalp ın hasta yatağında ki son günü ve son yazısı,tamamlayamadığı Gazi Mustafa Kemal e yazdığı son mektuptur.Gazi Paşa"Türk Milliyetçiliğinin abidelerinden ve neslimizin muhterem hocası"olarak vasıflandırdığı Gökalp in sıhhatini sormuş,el yazması bir mektup yazmış,birde imzalı fotoğrafını göndermişti . Gökalp ölümünden bir gün önce kendisini iyi hissedince, Mustafa Kemal in mektubunu istemiş,el yazısı ile cevap yazarken kudreti tükenmiş, üniversite hocası Halim Sabit bey e yazdırmıştır.Gazi Mustafa Kemal ve eşi Latife hanıma gösterdikleri alakadan dolayı teşekkür etmiş,yazdığı
"Türkiye Medeniyeti Tarihi"eserinin bastırılmasını rica etmiş,çocuklarını memlekete emanet ettiğini,kitaplarının bastırılarak geliri ile evlatlarının memlekete faydalı birer vatandaş olarak yetiştirilmelerini"istemiştir.Ziya Gökalp in beklenmiyen ölümü,memleketi adeta yerinden oynattı.Herkes onu kanlı canlı sıhhatli olarak görüyordu.Halbuki Türkçü fikir ve ilim adamının otuz yıl kafasında taşıdığı ağır ve şifasız derdini bilmiyorlardı.Ruhu şad mekanı cennet olsun.(saygılarımla).
Enver Kabul


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —