GÖKYÜZÜNDEN YERE İNEN HÜZÜN
11 Kasım 2025 günü, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait C-130 tipi askeri kargo uçağımızın Gürcistan sınırında bir elim kaza sonucu düştü ve milletçe hepimizi yasa boğdu.

Azerbaycan'dan dönen ve F-16 yedek parçaları taşıyan bu uçaktaki kahraman 20 askeri personelimizin şehitlik mertebesine ulaşması, bir kez daha vatanın bekasının bedelini ne denli ağır ödediğimizi acı bir şekilde hatırlattı.
Uçağın düşme nedeni henüz resmi olarak kesinleşmiş değil. Millî Savunma Bakanlığı (MSB) ve Gürcistan makamları, kaza kırım ekipleriyle detaylı incelemeler yürütüyor. Kara kutu bulunarak analize başlandı, ancak ilk tespitler teknik arıza ihtimalini işaret etse de kazanın sebebi kara kutu verileriyle netleşecek.
Motor arızası, dış müdahale veya beklenmedik bir teknik sorun... Nedeni ne olursa olsun, sonuç aynıdır: Bu milletin evlatları, görev başındayken şehadete yürüdü, 20 eve ateş düştü.
Türk milleti için askerlik, sıradan bir meslek değil, binlerce yıllık bir kutsal görevdir. Vatan sevgisi, bağımsızlık ve hürriyet, bu coğrafyada yaşayan herkesin kanına işlemiş bir olgudur. Askerlik, bu kutsallığın en somut ifadesidir. "Peygamber Ocağı" olarak anılan TSK, bu yüzden en güvenilen ve en saygı duyulan kurumumuzdur. Askerlerimiz, sadece cephede değil; bir kargo uçağında ikmal görevi yaparken de sınırlarda nöbet tutarken de sürekli bir görev bilinciyle hareket eder. Onlar, en zor zamanlarda bile gözlerini kırpmadan sorumluluk üstlenirler.
Bu topraklarda şehitlik ise mertebelerin en yükseğidir. Şehit, bir milletin vicdanıdır, onurudur ve en büyük kahramanlık destanıdır. Şehit aileleri, vatan için en kıymetli varlığını feda etmenin getirdiği derin acıyı taşırken, aynı zamanda büyük bir onuru da omuzlar. Bu kaza bize, evlatlarımızın sadece savaş meydanlarında değil, barış zamanında yaptıkları en basit görevde bile bu kutsal mertebeye ulaşabileceğini gösterdi.
Şimdi bize düşen, şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak, geride kalan ailelerinin yanında dimdik durmak ve bu kahramanların canları pahasına koruduğu vatanın değerini bir an bile unutmamaktır.
Kara kutu açılacak, teknik rapor yazılacak ve belki de eksiklikler giderilecektir. Ancak hiçbir rapor, hiçbir teknik açıklama, o aziz şehitlerimizin milletimize bıraktığı mirası ve kutsal borcu tam olarak anlatamaz.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Onların kanatları, artık cennetin semalarında uçmaktadır.
Cengiz Ceylan
Eğitimci Yazar