Gazetecinin, kalemi
Keskin olur.
Dünyada olduğu gibi bizimde özgürce görsel, yazılı veya internet haberciliği yapmak veya hiç bir etki altında kalmadan istediğimiz ölcüde haber alma Anayasal hakkımızdır, hiç kimse bu haktan mahrum edilip, alı konulamaz.
Gazetecilik, sadece haber vermek değildir. Gazetecilik, gerçeğin peşinden koşmak; karanlıkta kalan bir gerçeği, halkın önüne ışıkla taşımaktır. Bir ülkenin vicdanı, sesi, belleği ve nabzıdır gazeteci.
Bugün, teknolojinin her şeyi saniyeler içinde görünür kıldığı bir çağda bile, gerçeği bulmak hâlâ en zor, en kutsal görevlerden biridir. Çünkü bilgi çoktur ama doğru bilgi azdır. Çünkü gürültü çoktur ama hakikatin sesi bazen fısıltı kadar cılız kalır. İşte o fısıltıyı duyan, o sesi büyüten, halkın gözünü, kulağını ve kalbini temsil eden gazetecilerdir.
Gazeteciler; savaşın ortasında, yağmurun altında, adliye önlerinde, enkaz başlarında, sabahın ilk ışıklarıyla başlayan mesailerinde hep aynı sorumlulukla çalışırlar:
“Kamuoyunu doğru bilgilendirmek.”
Bir toplumun gelişmişliği, sadece teknolojik ilerlemeyle değil; halkının bilgiye ulaşma hakkına gösterdiği saygıyla ölçülür. Özgür basın, özgür bireylerin teminatıdır. Basını susturulmuş bir toplum, sesini kaybetmiş bir toplumdur. O yüzden gazetecilik, yalnızca bir meslek değil; bir mücadele biçimidir.
Gazeteciler Haftası, işte bu mücadelenin sembolüdür. Kalemini doğruluktan yana kullanan, baskılara boyun eğmeyen, halk için yazan tüm basın emekçilerini yürekten selamlıyoruz. Onlar ki, bazen bir fotoğraf karesiyle vicdanları sarsar, bazen tek bir cümleyle tarihe not düşerler.
Bugün, her türlü zorluğa rağmen gerçeğin izini sürmeye devam eden tüm gazetecilere saygıyla…
Kaleminizin mürekkebi hiç kurumaz, vicdanınızın sesi hiç susmaz olsun.
Ey ulu Atam
Kurduğun ülkede
Açtığın yolda
Gösterdiğin hedef
Hiç durmadan yürüyeceğime and içerim
Ne Mutlu Türk'üm diyene
Gazeteciler Haftası kutlu olsun.
Hayrettin bulut