EL ÜZDÜ BENİ
Bir zamanlar zevk-i sefa sürerdim
Kurudu yaprağım yel üzdü beni
Düşkünlerin yarasını sarardım
Hoyratça yaşayan el üzdü beni
Nicesine siper ettim sinemi
Dosta açık tuttum gönül hanemi
Meyl eyledi suya saldım sunamı
Çalkandı çırpındı göl üzdü beni
Yar elinden bade aldım bal gibi
Gözüm görmez ağzım dilim lal gibi
Üzerimden geldi geçti yol gibi
Şuursuz konuşan dil üzdü beni
Kaya bey'i sinem yandı közüne
İnsan lazım sadık kala sözüne
Doğru söyle tez vururlar yüzüne
Kendini bilmeyen kul üzdü beni
* ABUBEKİR KAYA*