UMUT HEP VAR…
Son zamanlarda toplum olarak hayata yetişmekten,zorluklardan,gençlerin sonsuz okyanusa dalar gibi bilgisayara dalıp A sosyal oluşundan,dünyayla, çevresiyle ilgilerinin olmadığından” ah ! Ne olacak bu gençlerin hali hele hele bu Z kuşağı” deyip umutsuzluk rüzgarları estirdiğimiz zamanlar fazlaca oluyor ne yazık ki!
İnsanların giyim kuşam tarzları,o şucu bu buçuğa söylemleri hayatın sosyalistesini,kalitesini ve kültürünü sorgular ve peşin hükümlere kapı açar. Bazı rastlantılar vardır ki durumun hiç te öyle olmadığını sergiler. Hoş görüyle söylenen iki kelime bu ön yargıları yıkabilir.
İşte bu da böyle bir rastlantıydı. Toplu taşıma aracında yanına oturduğum genç kız bana yer açarken bir yandan da türbanını düzeltiyordu.Şöyle bir göz atınca elinde ki teşekkür belgesini gördüm.”tebrik ederim” dedim.Bana dönen aydınlık bir yüz,pırıl pırıl bakan gözlerdi. Teşekkür ettikten sonra elindeki telefonunu açtı.Çalışmalarını,kendi hazırladığı görsellerle göstermeye başladı. Üniversite öğrencisiydi ve heyecan doluydu.Çizimlerinde roket olmuş bir biberon yakıtı siyaha boyanmış.”bu Filistin’de yaşatılmayan bebek ve çocukları anlatıyor” dedi.Sonra bir rulet masası ve üstünde bir dünya,bu savaşları simgeliyor dedi.Bir hamburger görseli, “ bu sağlıksız beslenme,sağlıksız nesil” pilastik yiyen bir balık “ bu çevre kirliliği” dedi.
İneceğim durağa gelmiştim.Sohpeti devam ettirmek için bir durak bir durak daha geçtim.Artık sın durağa gelmiştik. ikimizde birbirimize iyi dileklerimizi sunarak ayrıldık.
Kim diyebilir ki benimsediği hayat tarzı gençlerin hayallerine set vurabilir.Kim diyebilir ki Z kuşağı dünyaya umursamaz.Kim diyebilir ki ne olacak bu gençlik?Gençler paylaşmayı birlikte yaşamayı öğrenmişler ve başarıyorlar.
Umut hep var.
Birsen Yurdakul Tomurcuklu