Şenkaya halk önderi Hüsyin KÖYCÜ'yü Oğlu Anlatıyor-3
Borç senetleri bazen peş peşe gelir, ödemede çok zorluk çekerdim. Bir senedi ödeyemez duruma düştüm. Ödeyemez isek banka kredimiz bozulacak, daha borçlu olamayacaktık. Bu senet ödenmeliydi. Ödeyecek hiç bir güç kalmamıştı.
Ortaokul öğrencisiydim. Hem okulda başarılı olup, hem de dükkan işletirdim. Kendisi Şenkaya'nın problemleri için hep Ankara'da bulunurdu. Şenkaya'da ne arasan bulunabilir zihniyetiyle dükkanımızda çok sayıda, çeşitli eşya bulundu-rurduk. Sermayesiz bir işletme durumunda idik. Borçla mal gelir, banka senetleriyle zamanında ödenirdi. Borç senetleri bazen peş peşe gelir, ödemede çok zorluk çekerdim. Bir se-nedi ödeyemez duruma düştüm. Ödeyemez isek banka kredimiz bozulacak, daha borçlu olamayacaktık. Bu senet ödenmeliydi. Odeyecek hiç bir güç kalmamıştı. Tarlalar, çayırlar, bağlarımız, akla gelen değerlerimiz hep Şenkaya'nın kalkınması uğruna harcanmıştı. Babamın telgrafinı aldım. "Bu senet behemehål ödenmelidir."
Şenkaya'nın tarım alanının taban kısmında sulu bir tarla kalmıştı, çok verimliydi. Bunu satmaya kıyamamıştık. Nihayet o tarlayı da satmamı istedi. Tarla borç miktarı kadar Sadık Özgen dayıya satıl-mış oldu ve senet ödendi.
Köycü Şenkaya'ya dön-düğünde bu durumun far-kında olan Hasan Yıldız, Alaattin Özder ve diğer bazı kişiler bu satışın geçersiz olmasını, tarlanın gerçekten yok pahasına el değiştirmiş olduğu-nu, satan kişinin çocuk olması ba-kımından satışın iptalini istediler.
Şenkaya'da ve Şenkaya köylerinde bazı alışverişlerde pazarlıkların bozulmamasını iste-miş ve bu konuda tavır koymuş bir lider olduğu için benim satışıma da "Hayır, alışverişten dönülmez, diye cevap vermiştir."
Babam, küçük yaştaki bana göre hatalıydı. Belki benim tahsilime yararlı olacak bu tarla heba olunca, ben de enişte'min evinde okuma mecburiyetinde kaldım. Mağduriyetim
olabilir fakat yediğim ekmeğin değerini biliyorum. Kadir Yetimoğlu'nu rahmetle anıyorum.
"Gözü gören körlere, gafletle yüzenlere, yediği ekmeğin nereden geldiğini bilmeyenlere acırım" derken kalp gözü açık olanlara, vicdanlı insanlara, herkesle barışıklara, bilgiyi paylaşanlara mutlulukla bakarım." diyen Köycü, bizlere yani evlatlarına da nasihatleri vardır: "Derin bir soylulukla hayatta kesinlikle doğru ol, erdem, iyilik, ahlak bir insanın temelidir, Müslümanlığın şartlarını öğren ve elinden geleni yap" gibi daha çok kutsal nasihatleri vardır.
Evlatları olarak babamızla gurur duyarız. Ailenin hiçbir ferdi onun isteklerinin dışına zerre kadar çıkmamış oldu. Vata-nımızı, bayrağımızı, dilimi-zi, dinimizi ve kültürümüzü koruyoruz.
Çevre ve Doğal Varlıkları Koruma Bilinci
Çevre ve doğal varlıkları koruma ve geliştirme bilincini senden aldık. 70-80 yıl önce bulunduğun şartlar çok zorluydu. Rus, Ermeni, bazen de İngiliz süngüleriyle karşı karşıya geliyordunuz. Kar kış soğuk açlık yoksulluk cahillik değişmeyen zorunluluklardı. Herkes kendi derdine düşmüş iken, nasıl oluyor da sen köyüne, çevrene bu ulvi konularda çok başarılı ve gönüllü hizmet verip, Allah'ın bize emaneti olan ormanı, yeşili, toprağı ve suyu bir karşılık beklemeden koruyordun ve geliştirip değerlendiriyordun.
Böyle bir bilince erişmemizde yine senin bıraktığın sönmeyen ışığından faydalanıyoruz.
Bir karış toprak için nice kanlar döktük Şimdi de bir avuç toprağınıza, bir yudum suyumuza, bir nefes havamıza, bun lan koruma amacıyla nice terler dökmekteyiz.
Devamı gelecek….