MUMLA ARAMAK
Bir zamanlar kendi kendine yetebilen bir ülkeydik. Onur duyardık, kıvanç duyardık bu tümceyi duymaktan. Göğsümüz gururla dolardı bu tümceyi söylerken. Tarlasında buğdayı, bahçesinde domatesi, dalından koparıp yiyen bir halktık. Komşudan alınan bir bardak tuzun bile hatırı vardı. Şimdi ise ne toprağımız bize ait, ne ürünümüz, ne de huzurumuz. O günleri, kendi emeğimizin değer gördüğü, sofralarımızın alın teriyle kurulduğu günleri mumla arıyorum.

Bir zamanlar fırsat eşitliği vardı. Okul sıralarında yan yana oturur, kimse kimsenin kim olduğuna bakmazdı. Herkes aynı eğitimi alır, herkes aynı formayı giyerdi. Şimdi ise çocuklar doğdukları mahalleye, giydikleri ayakkabıya göre ayrılıyor. Varsıl daha varsıl, yoksul daha yoksul oluyor. Eşitlik sözcüğü salt ders kitaplarında kalıyor. O temiz, saf adalet duygusunu mumla arıyorum.
Çeşmeden akan suyun tadı hâlâ damağımda. Sokak c Kadınlarımız şiddete, çocuklarımız esmelerinden avuçlarımızla içtiğimiz su, özgürlüğün simgesiydi bir zamanlar. Sokaklarımız güvenliydi, çocuk sesleri yankılanırdı her köşede. Bugün aynı sokaklarda korku var, sessizlik var. Anneler çocuklarını sokağa salmaya çekiniyor. Kadınlarımız şiddete, çocuklarımız tacize uğruyor. O korkusuz, neşeli çocukluk günlerini mumla arıyorum.
Bir zamanlar çalışanlar emeğinin karşılığını alırdı. Aylıkları, bir ayı geçindirmeye yeterdi. İkinci bir işe gereksinim duyulmazdı. Emekli, emekli ikramiyesi ile alın terinin ödülünü ev alarak, araba alarak kutlardı. Şimdi ise aynı emek, açlığa mahkûm. Bırakın ev, araba almayı, ev kirasını bile ödeyemez duruma düşürüldü enekli. Raflarda etiket değişiyor, cepler aynı kalıyor. Emeğin onurunu mumla arıyorum.
Kadınların şiddet görmediği, çocukların tacize uğramadığı, adaletin herkes için adil olduğu bir toplum vardı. Şimdi o toplumun yerinde öfke, korku, sessizlik var. Her gün yeni bir acıya uyanıyoruz. İnsanlığımızı, vicdanımızı mumla arıyorum.
Bir mum yakıyorum yitirilen her değer için...
Bir mum yakiyorum toprağımız için, suyumuz için, emeğimiz için, adalet için, çocuklarımız için, geleceğimiz için, aydınlık yarınlar için.......
O mumu söndürmeden, yeniden o günleri yaratmak umuduyla…
Zeki BAŞTÜRK