MAHREMİYET VE KİŞİSEL VERİLERİMİZ TEHLİKEDE
Siber güvenlik kişiler, kurumlar ve devletler için son derece önemlidir. Ancak siber güvenlik , hukuk güvencesi ile temel hak ve özgürlüklerimizi yok ederek sağlanamaz.
İfade ve basın özgürlüğünü daha da kısıtlayacak Siber Güvenlik Kanunu’nu AKP TBMM’ye getirdi. Ocak 2025 te Milli Savunma Komisyonu’ndan geçen kanun teklifi önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulunda görüşülerek oylanacakken, kanun daha Meclis’ten geçip yürürlüğe girmemişken, Meclisi yok sayarak Cumhurbaşkanlığı‘nın 177 nolu Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Siber Güvenlik Başkanlığının kurulduğu 08.01.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı.
Kaldı ki:
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, TÜBİTAK ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Ofisi,
Emniyet Genel Müdürlüğü,
MİT ve Jandarma Genel Komutanlığı gibi kurumların içinde geniş yetkilerle donatılmış Siber Güvenlik birimleri mevcutken, Cumhurbaşkanlığına bağlı 135 kişilik kadrosu ve bütçesi ile yeni bir kurum oluşturmak tasarruf zihniyetine aykırılığın yanı sıra görev ve yetki çatışması da yaratacağı Sn Utku Çakırözerin Cumhuriyetteki yazısında ifade edilmiştir.
Ayrıca Teklifin 6.maddesi ile de Siber Güvenlik Başkanlığı’na hiçbir denetim olmaksızın, tüm bireyler ve kurumların veri, bilgi ve kayıtlarına sınırsız erişim ve aktarım yetkisi veriliyor.
Anayasaya aykırı bu maddeyle 86 milyonun mahremiyetinin korunması bir yana, bu veriler keyfi ve denetimsiz biçimde aktarılacak ve kullanılacak, gazetecilerin haber kaynağının gizliliği ilkesi de ciddi tehdit altına girecektir.
Siber Güvenlik Kanun teklifi ile ifade ve basın özgürlüğü kısıtlanırken, yüzbinlerce kurum, kuruluş ile milyonlarca bireyin mahremiyeti ve kişisel verileri tehdit altında kalıyor.
Mevcut Sansür yasaları ile zaten parti liderleri, belediye başkanları ve yardımcıları, belediye meclis üyeleri, gazeteciler, yazarlar, sendikacılar, sanatçılar, , siyasetçiler, iş insanları, kongre üyeleri, sokaktaki vatandaş.,...., bir süredir devam eden tutuklama furyasında yerlerini aldılar.
2022 Sansür Yasası ile kısıtlanan haber alma hakkı, ifade özgürlüğüne ek olarak Teklifin 16. maddesinde:
“Siber uzayda veri sızıntısı olmadığı halde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak ya da kurumları veya şahısları hedef almak amacıyla veri sızıntısı yapılmış gibi içerik oluşturanlara ve/veya bu içerikleri yayanlara”
2-5 yıl hapis cezası getiriliyor.
Yani gazetecilerin herhangi bir iddiayı araştırmasına engel olan, sosyal medya kulanıcılarına da gözdağı veren bir düzenleme kanunlaşmak üzeredir.
Cumhuriyet ve Demokrasi halkın egemenliğine dayalı yönetim biçimidir. Anayasa ile güvence altına alınmış olan; Düşünceyi ifade, yayma, yayınlama, örgütlenme özgürlüğü halkın egemen olabilmesinin koşullarından biridir.
Bütün mesele Anayasaya uymanın gerekliliğidir. Hukukun üstünlüğü herkes için ihtiyaçtır.
Esma Müjgan Çelikkol, 25.02.2025
#SiberGüvenlikKanunTeklifi
