KURTULUŞ SAVAŞINDA KAĞNI KOLLARI ve ADSIZ MÜCAHİDE KADINLARIMIZ:
Batı Anadolu Kuvayı milliye komutanlığı sırasında Ali Fuat Cebesoy, kağnı kollarıyla ilgili bir hatırasını şöyle anlatıyor:
" Hiç unutmam bir yürüyüş esnasında idi, dondurucu soğuk vardı. Kağnısının başında duran bir ihtiyar Nine'ye yaklaşıp sormuştum :Nine üşümüyormusun?. şu cevabı verdi :
"hayır oğul üşümüyorum. Düşman topraklarımıza bastığı günden beri içim yanıyor!."

"Bu kahraman Türk anasının elini öperken göz pınarlarımda yaşlar tanelenmişti".
İneboludan Kastamonu ve Çankırı üzeri Ankara'ya cephane taşıyan Kağnı kollarından
1921 kışında donanlar olmuştu. Böyle vakalardan en acısı Kastamonu şehrinin kapısı sayılan Kışla önünde, bir kadın cephane yüklü kağnısı üzerine kapanmış halde donmuştu. şehre girmesi nasib olmayan bu mücahit kadının, şose kenarında sabaha karşı donduğu anlaşılmıştır. Öküzleri geviş getiren bu kağnı arabasındaki kıymetli yükü korumak için üstüne yorganı örten bu genç kadının bir elinde üğendire, kollarını açarak, yorganın üzerine abanarak kaldığı ve bu şekilde donmuş olduğu vazifeliler tarafından görülmüştür. görevlilerden Rıfat Çavuş öküzleri koşarken, Cemal Çavuşta şehidin üzerindeki karları süpürmüş ve her ikiside göz yaşları dökerek, kollarından ve ayaklarından tutarak kaldırırlarken, yorganın altından çığlığı basarak ağlayan çocuk sesi işitince şaşırmışlar, şehit anayı yana çekip hemen yorganı kaldırmışlar. Otlara sarılı top gülleleri arasına yerleştirilmiş çulların içinde
,
kundaklı bir kız çocuğunun olduğunu görmüşler. Şehidin alaca önlüğü, başındaki
benli çar göz önüne alınarak yapılan askeri araştırma sonunda, şehidin Seydiler köyünden olduğu anlaşılmıştır.
Vatan size minnettar.
Kaynakça: İstiklâl Harbinde Mücahide Kadınlarımız
Fevziye Abdullah Tansel
Atatürk Kültür merkezi yayını 1988
(saygılarımla).
Enver Kabul