KOCA BAKIR GÜMLEMEZ
Koca bakır gümlemez…
Eskiler böyle derdi. Çünkü bilirlerdi ki, çok konuşan değil, doğru zamanda doğru sözü söyleyen insandır asıl değerli olan. Bugün ise her köşe başında bir “gümleme” var. Ekranlar, kürsüler, sosyal medya , ( herkes konuşuyor,)9 ama ses çok, söz yok. Gürültü var, ama anlam yok.

Bir toplumda “koca bakırlar” yani bilgeliğiyle, deneyimiyle, vicdanıyla öne çıkan insanlar susturulmuşsa, orada gümleyenlerin sesi devleşir. Oysa halkın kulağına değen her sözcük, onun kaderine dokunur. Halkın gerçek temsilcileri, yani “koca bakırlar”, sadece konuşmak için değil, düşündürmek için konuşurlar. Bugün bizde düşünce değil, gürültü dolaşıyor sokaklarda.
Siyaset de bundan payını almış durumda. Her gün birileri kürsüde bağırıyor; ama kim halkın gerçeğini, kim yoksulun derdini dillendiriyor? Emeklinin sofrasında ekmek küçülürken, köylü tarlasını ekemezken, gençler ülkesine inancını yitirirken “gümleme”lerle ülke yönetilemez. Sesin yüksekliğiyle değil, sözün doğruluğuyla ölçülür insan.
Gerçek liderler, kalabalığı susturmak için değil, vicdanı konuşturmak için vardır. Onlar az konuşur ama derin konuşurlar. Onların sözü yürekten çıkar, kulağa değil, insana dokunur.
Koca bakır gümlemez…
Çünkü biliriz: Her söz bir sorumluluktur.
Bugün ülke, “gümleyenler”in değil, “susup düşünenler”in sözünü bekliyor.
Belki de yeniden duymamız gereken şey, bir bilgenin o sade ama derin uyarısıdır:
“Susmak, bazen en güçlü sözdür.”
Zeki BAŞTÜRK





