KAR ÇİÇEKLERİNE FATİHA:
Rus Kafkas ordusu kurmay başkanvekili Dük Aleksandrov Pietroviç, elindeki dürbünü gözlerinden çekmedi, adeta bağırarak "Delirmiş bu Türkler. Böylesine açık hedef olur mu? Türkler gibi asker yoktur, doğru ama bu ne acemilik, bu ne akılsızlık. Mevzilenmeğe ihtiyaç duymadan açık hedef olmuşlar". Binbaşı Mustafa Nihat, Enver ve Hafız Hakkı paşalardan aldığı emrin akıl işi olmadığını bilirde, ağzını açmaz. Türkün Askerlik namusu, itiraz kelimesini silmiş lügatinden.
Sarıkamış'ı iki gece evvel almışız, kolordumuz erimiş ve karşı saldırı sonucu geri çekilmişiz. Mustafa Nihat Bey emrindeki 79 kahraman 400 metrelik mesafeyi sekiz saatte alırlar. Hedefe vardıklarında artık 18 kişi idiler. Mevzilenmek isterler nasip olmaz. Rus kurmay başkanı Pietroviç şaşkınlık içinde önce ateş emri verir. Sonra eline almıştır dürbünü. Dünya Tarihinin görmediği sahneye şahit olur. İlk sırada diz çökmüş beş kahraman. Rus mevzilerini nişan almışlar, eller tetikte, ama tetiğe basamadan donmuşlar. İkinci sıradaki kahramanlar ellerinde fişek sandıkları, öylesine kaskatı kesilmişler. Ve sağ başta Binbaşı Mustafa Nihat. Ayakta. Ya Rabbi bir ayakta duruş ki...
Boynundaki dürbünü sol eli ile kavramış, havada kalmış eli. Kale sancağı gibi. Diğer eli, belli ki semaya kalkıp rahmet dilerken donmuş. Hayrettir başı açık. Gür kara saçları beyaza bulanmış... Kurmay başkanı Pietroviç karargâha gönderdiği raporda şöyle yazmıştır" Allahuekber dağlarındaki son Türk müfrezesini esir alamadım. Bizden çok önce Allah'a teslim olmuşlardı"... Ve şimdi sizler ayağa kalkınız, Vatan için, Millet için, Din için, Namus, Şeref için donarak abideleşen isimsiz kahramanlara lütfen bir FATİHA okuyunuz.
(saygılarımla).
Tarihçi Enver KABUL.