EVLİLİKTE DENGEDE KALMAK MÜMKÜN MÜ?
Özcan Kıvradım
Eğitim Danışmanı
Evlilik, iki insanın birbirlerini severek, güvenerek ve sorumluklarının farkına vararak birlikte sürdürülen bir müessesedir. Uzun evliklerin karşılıklı özveri sevgi, saygı ve çaba ile devam ettiği konusunda sanırım hepimiz hem fikiriz. Evliliklerde mutluluk tesadüf değildir. Günümüzde boşanma oranlarının artması, özellikle yeni evlenecek olan bireylerin kararlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Evlilik iki kişi arasında olmasına rağmen ,bizim ülkemizde bazen maalesef iki kişi arasında değil aileler arasında yapılmakta. Yeni evlenen çiftlerin özellikle evliliğin ilk zamanlarında ailelerden uzak bir yerde yaşamlarını devam ettirmeleri büyük önem taşıyor. Neden mi? Çünkü hem kadının ailesi hem de erkeğin ailesi bu dönemlerde çiftlerin hayatlarına çok müdahale ediyorlar. Bu genellikle ailelerden uzak olmayan veya evlendikten sonra ailesinden ayrı bir hayat kurmaya hazır olmayan çiftlerde büyük sorunlara sebep olabiliyor. Evliliklerin ilk beş yılda bitmesine en büyük etkenlerin başında ailelerin sebep olduğu istatistiklerce de belirlenmiştir. Ama çocuk olduktan sonra biraz yakınlaşılabilir , malum bakıcı ve kreş ücretleri çok pahalı. Çocuklara güvenli kişilerin bakması sizlerin işini hem maddi hem de psikolojik açıdan kolaylaştırabilir. Bu dönemlerde sağlıklı iletişim kurmak, eşlerin birbirlerinden duygularını beklentilerini ve sorunlarını açık bir şekilde ifade ederken, yargılamadan gerektiğinde empati kurabilmek , sorunların büyümesini önleyecektir. Çiftlerden birinin sessiz kalması ve üzerinden zaman geçse de ortada bir sorun olduğunu kabul edememesi, sorunların zamanla aşılamaz ve çözümlenemez bir durum almasına neden olabilir ve bu durum zamanla çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına sebep olabilir.
Eşlerin birbirine sevgi duymaları, saygı göstermeleri ve güvenmeleri de çok önemlidir. Birbirlerinin hayat tarzlarına saygı göstermek, onu önemsemek, bazen yaptığı yemeği beğenmek , bazen bir teşekkür etmek veya gelirken bir buket çiçek, hediye almak aradaki ilişkiyi güçlendirecektir.
Sağlıklı iletişim kurmanın yanı sıra birlikte vakit geçirmek, ortak hobiler edinmek, bazen birlikte yürüyüş yapmak veya sohbet ederek kahve içmek , birlikte yemek yapmak çitlerin iletişimlerini güçlendirmelerine iyi gelecektir. Herhangi bir sorun yaşandığı zaman çiftlerden birinin diğerini anlayarak dinlemesi, sorunları büyütmeden çözüm odaklı olabilmekte önemlidir. Atalarımız boşuna dememişler kavgalar evliliğin tuzu ve biberidir diye. Ama bu sözü de abartmamak gerektiğinin de bilincinde olmalıyız. Böyle durumlarda, çiftler kendi aralarındaki sorunları kendileri çözmeye çalışmalı ve başta ebeveynleri olmak üzere yakınlarına anlatmamalı. Artık erkeklerin çalıştığı ve kadınların evde çocuklarla ilgilendiği zamanlarda değiliz. Günümüzde kadınlarında iş hayatında yer aldıkları için onların sorumluluklarını biraz kolaylaştırmak gerekir. Bazende eşlerimizin birbirlerinden ayrı arkadaşlarıyla vakit geçirmelerine olanak sağlamalıyız.
Her ne sebepten tartışma yaşanırsa yaşansın, yatağa küs girmemeli, birlikte yemek yiyebilmeli, birbirinizi gördüğünüz zamanlarda merhaba diyebilmek ilişkiyi yürütebilmek için gösterilen bir çaba olduğunu da unutmayalım…
Mutlu bir evlilik için, her çift kendi formülünü bulmalı, öğrenmeye, sevmeye, sevilmeye açık olmalıdır. Şarkı sözlerindeki gibi hayalim üç kelime oda şöyle evli, mutlu çocuklu!!!
Yazımı Oğuz Atay ‘ın bir sözüyle bitirmek istiyorum.’’ İyi geçinmek iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur’’.