EVE DÖNÜŞ
Uzun ve yorucu bir yolculuk sonrası evimize gelmenin mutlulugunu yaşıyorum. Insanin mutlu oldugu , huzur buldugu yerdir kendi evi.
Dünyanın en güzel yerlerini gezip görsek de, denizlerin en mavisine dalıp, dağların doruğuna çıksak da… Bir an gelir, insanın kalbi evinin kapısını aralamak ister. Ne kadar uzaklaşırsak uzaklaşalım, içimizde hep o tanıdık kokunun, o alışılmış seslerin, o güvenli sessizliğin özlemi birikir.
Eve dönüş, sadece bir yolculuğun bitişi değildir. Aynı zamanda bir içsel toparlanmadır. Başka coğrafyaların güzelliği, başka insanların gülüşü bize yeni pencereler açsa da, ruhun asıl sığınağı evin duvarları arasındadır. Orada çocukluk yankıları, sevdiklerimizin izleri, yaşanmışlıkların sıcaklığı vardır.
Evin kapısından içeri girince, valizleri yere bırakmadan önce bir huzur dolusu soluk alırız. Koltuğun köşesi, mutfağın kokusu, pencerenin ardındaki manzara... Hepsi "ben buradayım" der. Dünyanın hiçbir oteli, hiçbir yazlık evi bu duyguyu veremez. Çünkü ev, sadece taş ve duvardan ibaret değildir; anıların, sevgilerin ve sessiz mutlulukların harmanıdır.
Eve dönüş, aslında kendine dönüş demektir. Koşuşturmanın, yabancı yüzlerin, gürültülü sokakların ardından, insan en çok kendi sesini duymayı özler. Evin içinde yankılanan o sessizlik bile, dışarının kalabalığından daha anlamlıdır.
Belki de bu yüzden, yolculuklar ne kadar uzun olursa olsun, her seferinde eve dönerken içimizde aynı çocukça sevinç uyanır. Çünkü ev, bizi hep bekleyen tek yerdir.
Zeki BAŞTÜRK