Etik Ve Ahlak
Özellikle televizyonda ya da basında sıkça karşılaşılması nedeniyle Etik kelimesi gündelik yaşam içerisinde insanların dilinden düşmeyen ve de çok fazla kullanılan kelimeler arasında yer alır.Fakat birçoğuna sorulsa etik nedir veya etik kurallar nelerdir? Tam bir yanıt alamayız. Tanım ve anlam yüklemeye çalışanlar olsa da, tam manası ortaya çıkmaz. Aslında ülkemizde insanlar birçok kelimenin ne anlama geldiğini bilse de açıklamakta güçlük çeker. Etik kelimeside böyle bir kelimedir.
Etik ve ahlak kavramı genelde birbiriyle karıştırılır. Özüne baktığımız zaman etik kavramının Türkçe de eş anlamlısı ahlak demektir. Fakat ahlak kelime manasıyla; kişinin kendinde doğuştan ya da daha sonradan kazanarak edindiği iyi huylu hallere denilir. Etik ise; halkın ya da toplumun, herhangi bir yasaya veya yazılı metne dayanmayan kurallarına ve kanunlarına denir. Kavramların birbirine yakın oluşu hep kafalarda bir soru işareti bırakmıştır.
Peki, Etik olmak ve etik davranmak ne demektir? Etik kuralları nedir?
Etik kelimesi, Yazılı basında ya da edebi metin ile beraber günlük yaşamda hem dini açıdan, hem de felsefi yönden kullanılan önemli bir sözcüktür.
Felsefi bir yönüyle öne çıkan etik kelimesi, halkın ya da toplumun, herhangi bir yasaya veya yazılı metne dayanmayan doğru ile yanlışı birbirinden ayırmak adına ahlak kavramının temelini anlamaya çalışmak üzerine kurulu davranış kurallarıdır.
Etik olmak ise doğru ile yanlışı ayırmak olarak nitelemek mümkün.
Etik davranmak ise, doğru ve yanlışı birbirinden ayırdıktan sonra, bunu uygulamalı olarak kullanmak şeklinde söylenebilir.
Peki, Etik kurallar nelerdir?
Etik kurallarına genel bir kavram yüklemek aslında zordur. Çünkü her bireyin her şirketin ya da kuruluşun kendine göre şirket etik kuralları olduğu gibi, Toplum içinde de ulusal etik, sosyal etik, mesleki veya aile etiği gibi ayrı ayrı etik kurallar yer almaktadır. Yani farklı farklı etik kurallarından bahsetmek mümkündür.
Şöyle ki;
Etik kuralları ilk olarak dürüstlük ve doğruluk ile başlar. Bizler bir birey olarak doğruluktan ve dürüstlükten hiç bir zaman taviz vermemeliyiz. Bize verilen veya teslim edilen emanete sahip çıkmalıyız. Her ne durumda olursa olsun yalan söylememeliyiz. Yalana başvurmamalıyız.
Saygılı ve hoşgörülü bir birey olmalıyız. Toplum içinde hoş olmayan davranışlardan kaçınmalıyız. İnsanlara ve yaşayan tüm canlılara iyi ya da kötü zaman farketmeksizin yardımda bulunmalıyız.
İnsanlar tarafından güvenilir bir birey olmalıyız. Hem devlete karşı hem topluma hem de çalıştığımız iş yerine karşı tam bir güven abidesi haline gelmeliyiz. Eşitlik ilkesine dikkat ederek herkese aynı ölçüde eşit davranmalıyız.
İnsanların iyi niyetinden faydalanıp haklarını gasp etmemeliyiz. Her şeye ve her duruma karşı sadakatli olmalıyız.
Peki, bireylerin etik kurallarına uyması zorunlu mudur?
Bir birey olarak hiç kimsenin etik kurallarına uyma gibi bir zorunluluğu yoktur. Fakat toplum ve çalışılan yerlerde etik kuralları yer alır. Bunlara uymayan kişi sürekli dışlanacaktır. Düzene karşı gelen veya bozan bireyi kimse istemez.
Etik toplumun vazgeçilmez bir değeri olarak kabul edilir. Toplumun bir parçası olarak bu kurallara kişinin uyması gerekir.
İş yerinde belirlenen etik kurallarına uyarak, öncelikle saygın bir kişi, insanlar ve yönetici tarafından sevilen ve şirketin politikalarını benimseyen biri olursunuz.
İnsanlar, etik ve ahlak arasındaki farklılıkları bazen unuturlar. Etik ve ahlak iki farklı şeydir. İkisini birbirinden ayıran ince bir çizgi vardır. Arapça kökenli bir sözcük olan ahlak kelimesi iyi huylar, fazilet ve erdem demektir. Dilimize Yunancadan geçen etik kelimesi ise, ahlakla ilgili olan kavramları ve olguları tanımlamak için kullanılır.
Ahlak, içinde yaşadığımız topluma göre değişir ve genelde çoğunluk tarafından herhangi bir gerekçe gösterilemeden doğru kabul edilen değerlerin ve düşüncelerin toplamıdır. "Doğru" olduğu hissedilenler ahlaka uygun olarak kabul edilir ve bu durum toplumdan topluma farklılık gösterir.
Buna karşılık etik ise, kuralları mantıklı olarak yorumlamaya çalışır.
Etik ve ahlak arasındaki fark;
Etiklik son yıllarda ülkemizde de önem kazanmış bulunmaktadır. Kurum ve kuruluşlarda etik kültürünü yerleştirmek ve geliştirmek amacıyla Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun kuruluşuna ilişkin 5176 sayılı Kanun, 25 Mayıs 2004 tarihinde TBMM'nde kabul edilmiştir. 2008 yılından itibaren her yıl 25 Mayıs gününün ülke genelinde "Etik Günü", aynı günün yer aldığı haftanın da "Etik Haftası" olarak kutlanılmasını kararlaştırmıştır.
Dünyada ise Carnegie Council for Ethics in International Affairs (Uluslararası İlişkilerde Etik Konseyi) tarafından 2014 yılında Dünya Etik Günü kutlanmaya başlanmıştır. Her yıl 25 Mayıs günü dünyanın dört bir yanında bugüne özel etkinlikler organize edilerek, etiğin anlamının keşfedilmesi ve etik bilincinin artırılması hedeflenmektedir.
Etik davranmakta güzel ahlakın bir göstergesidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." diyerek hayatın bütün alanlarını kuşatan bir değerler sistemi sunmuştur.