Zeki BAŞTÜRK (Emekli Milli Eğitim Müdürü)

Tarih: 29.05.2025 23:20

Dalgalar Neden Hep Karşı Kıyıları Vurur?

Facebook Twitter Linked-in

Dalgalar Neden Hep Karşı Kıyıları Vurur?

Denizleri sevmişimdir her zaman. Deniz kıyısında oturmak, maviliklere bakmak, kumsalda yürümek büyük keyif  verir bana.  

Mutlu olurum. Hele dalgaların kayalıklara çarptığında çıkardığı ses, göğe yükselen sular büyüler beni. Sanırım hepiniz etkilenirseniz bu görsel şölenden.

Deniz kıyısında otururken dalgaların hep karşı kıyıya doğru gittiğini fark ettiniz mi? Rüzgârın yönü, suyun akışı, dünyanın dönmesi... Hepsi bu doğal eylemin  içinde birer etken. Ama aslında dalgaların hareketi sadece fiziksel değil; bu hareketin içinde yaşama ilişkin  derin bir anlam da gizli.

Dalgalar hiçbir zaman başladıkları yerde kalmaz. Hep ilerler, hep bir şeye ulaşmak ister gibidir. Bir kıyıdan doğar, diğerine varmak ister. Tıpkı insanlar gibi… İçinde birikeni, taşıdığı duyguları, acıyı ya da sevgiyi alır da götürür başka bir yere. Belki bir yüreğe, belki bir dosta, belki de hiç ulaşamayacağı düşlere.

Peki ya biz? Biz neden hep kendimize yönelmektense, başkalarının kıyılarına çarparız? Neden sözlerimiz, tepkilerimiz, kırgınlıklarımız hep başkalarına yönelir? Çünkü tıpkı dalgalar gibi biz de biriktiririz. İçimize sığmayan ne varsa, dışa taşar.  Bazen ayırdında bile olamayız. Ama her sözcük, her davranış bir kıyıya değer. Ve her dalga bir iz bırakır ardında.

O yüzden belki de şunu sormalıyız kendimize: “Ben hangi kıyıyı vuruyorum?” Sesim, sözüm, davranışım kimi yaralıyor, kimi onarıyor? Unutma; dalgalar güçlüdür ama kıyılar duyarlıdır. Sürekli vuran dalga, en sert kayayı bile yıpratır zamanla.

Bu yüzden biraz durmayı, biraz dinmeyi, biraz da içimize dönmeyi öğrenmeliyiz. Her duygu paylaşılmak zorunda değil, her öfke haklı değil, her yönelim doğru değil. Belki de dalga olmadan önce, deniz olmayı öğrenmeliyiz. Dingin, derin ve kapsayıcı...

Ve unutmadan… Dalgalar hep karşı kıyıyı vurur ama sonunda hep kendi denizine geri döner. Çünkü ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş, insan eninde sonunda yine kendine çarpar.

Aslında siyasetin içinde bulunduğu durum, liderlerin tavrı   benim bu yazıyı yazmama neden oldu. Her biri karşıya vuruyor.  Hem de olanca gücüyle. Hiç biri özeleştiri yapmıyor.  Dalgalar geri çekilirken de alıp götürür kimi şeyleri. En çok vurandan götürüyor sanırım.

Denizler gibi mavi,  denizler gibi sonsuz  günleriniz olsun. Kayalıklara çarpmayın.

Zeki BAŞTÜRK


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —