KAHRAMANLIK TİMSALİ
HALİT PAŞA'NIN SONU;
Kars ve çevresini Rus ve Ermenilerden temizleyen büyük komutana soyadı kanunu çıkınca "HALİT KARSIALAN" PAŞA soyadı verilir.
Oltu'da, bulunduğu sıra bir haber alır. Trabzon Valisi; "SİVAS"KONGRESİ'NE gitmeleri gereken delegeleri engeller izin vermez. Trabzon'a
gider Valiy'i, tutuklar korumalarla Erzurum'a,
gönderir.Mustafa Kemal Paşa ve diğer delegelerle doğrudan
irtibat kurar.
KURTULUŞ SAVAŞI,kazanılmış. Albay Halit bey ; Bursa'ya gider.
Her terfide olduğu gibi, iki yıl önceden, TÜMGENARELLİĞE, terfi eder.Çevresinden duyup tebrik etmeye gideneleri azarlar. Yanında bulunan Aka Gündüz gelenleri neden
azarladığını sorar...?
cevap :"BİZ BU HİZMETLERİ SIRMALAR VE RÜTBELER İÇİN YAPMADIK".
"BİZ VATANI KURTARDIK".
Bunun için tebrik etmiyorlar da Paşa olduğum için tebrik ediyorlar..."der".
Katıldığı savaşlarda 9 kere yaralanır.
MAKEDONYA'DA iken beynine yakın yerden şarapnel yarası alır.
O durumu duyan ARDAHAN'LAR fahri hemşerileri "HALİT PAŞAY'I" Ardahan millet vekili seçerek. Ankara'ya yollarlar.
Meclis de Harp malul ve
gazilerine maaşa bağlanması hakkında ki
kendi yasa teklifini geçirdikten sonra. Almanya'ya tedaviye gitmek için gün sayarken.Komutanları ilgilendiren hassas bir konuda Ali(kel Ali lakaplı) Çetinkaya'nın kürsüden
söylediği sözleri hazmedemez ve tartışırlar.Ali Çetinkaya
Meclis'e sürekli cebindeki silahıyla gider.Eleştirilmekte
olan Rize M.vekili Rauf,
Antep M.vekili Kılıç Ali,
Elazığ M.vekili,Hüseyin
Hatay M.vekli Avni ve Salih Bozok'u meclis salonun dışına düelloya davet eder. Dışarıda kapıştığı sırada.
Ali Çetinkaya'yere serer
altına alır.Diğer kişiler Halit Bey'in kollarından tutup kaldırırlarken altta bulunan, A.Çetinkaya tarafından tabancayla vurulur.Ne hikmetse hastaneye götürlme yerine katipler odasına
götürülür.9.Şubat saat
17.20'de vurulan HALİT PAŞA,12 Şubat,günü,
İstanbul'dan çağrılan
Dr.Orhan Abdi bey ve Süreyya beyler tarafından ameliyat edilir.HAZİN VE ÜZÜCÜ
olan Kardeşi SAMI BEY
tüm yetkililere müracaat edip savcılığın işlem
yapmasını,ölmeden önce Halit Paşa'nın ifadesinin alınmasını defalarca ister eder ricada bulunursa da kimse ilgilenmez.
HALİT PAŞA; 13-14 Şubat 1925 gecesi
HAKKA YÜRÜR.
Bir kaç gün sonra da ifadesi alınamadığı için
gerekçesiyle dosya kapatılır.CENAZESİ İstanbul'da MAHŞERİ bir kalabalığın katılımıyla
Eyüp Şifa Havuzu'na yakın olanTurgutlar Mezarlığına defnedilir.
1989 da CUMHURBASKANI RAHMETLİ TURGUT ÖZAL ZAMANINDA "ANKARA'DAKİ
DEVLET ŞEREF MEZARILĞI'NA NAKLEDİLİR".
1-Bir asır geçmesine rağman,her imkan varken yaralanan Halit
Paşa neden hastaneye götürülmez..?
2-ölmeden önce Savcılık ifadesini neden almaz...?
3-Ali Cetinkaya ya nasıl bir ceza verildi.
Bir vatandaş olarak benim kafamda bunlar gibi pek çok sorular var.
Çocukluğumda,dedelerimin anlattıkları savaşların KAHRAMAN Komutanı Halit Paşayı
Öz dedem olarak biliyordum ve büyüdüğümde KARS'LI
olduğunu sanıyordum.
Emekli olup araştırınca
Istanbul'lu olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım.
BU UNUTULMAMASI GEREKEN OLAY
MECLİS, ADALET TEŞKİLATI VE SAĞLIK TEŞKİLATININ ARİHİNDE KARA BİR LEKE OLARAK DURUYOR.
BENİM ŞAHSİ ARZUM BİR EĞİTİMCİ OLARAK; 14 ŞUBAT ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE MEZARI BAŞINDA RESMİ TOPLANTI YAPILARAK DUALARLA ANILMASIDIR.
