Cengiz CEYLAN(Eğitimci Yazar)


ALLAHUEKBER DAĞLARI VE 10. KOLORDUNUN DRAMATİK ANALİZİ (Yazı Dizisi- 4)

Harekâtın en zorlu ve stratejik görevini Albay Hafız Hakkı Bey komutasındaki 10. Kolordu üstlenmişti. 22 Aralık sabahı başlayan ileri harekât, başlangıçta planlandığı gibi büyük bir başarıyla seyretti:


ALLAHUEKBER DAĞLARI VE 10.  KOLORDUNUN DRAMATİK ANALİZİ (Yazı Dizisi- 4)

 

10. Kolordu: Oltu Zaferinden Allahuekber Buzuluna

Harekâtın en zorlu ve stratejik görevini Albay Hafız Hakkı Bey komutasındaki 10. Kolordu üstlenmişti. 22 Aralık sabahı başlayan ileri harekât, başlangıçta planlandığı gibi büyük bir başarıyla seyretti:

  • Oltu’nun Kurtuluşu: 10. Kolordu birlikleri, bölgedeki Rus kuvvetlerini sert bir darbeyle geri çekilmeye zorladı. Oltu’nun kontrol altına alınması, ordunun moralini yükselten önemli bir taktik galibiyetti.
  • Kolordu Oltu’ya girdiğinde, halk sevinç gözyaşlarıyla orduyu karşıladı.
  • Oltu, Narman ve Olur köyleri. Özellikle Oltu Şura Hükümeti’ni kuran yerel milisler, Rus mevzileri hakkında istihbarat toplayarak ordunun önünü açmıştır.
  • Rusların sağ kanadını tamamen koparıp Sarıkamış’ın arkasına sarkmak için önlerinde engel kalmamıştı.
  • Ancak bu ilk zafer, sonrasında gelecek büyük felaketin de kapısını araladı. Oltu’daki başarıdan sonra Hafız Hakkı Bey, Rusları tamamen kuşatmak arzusuyla planın dışına çıkarak orduyu daha kuzeye, 3.120 metre rakımlı Allahuekber Dağları zirvelerine yönlendirdi.

Planlanan Hedef Oltu’dan sonra: Bardız’a ulaşmaktı, Bardız özelinde yeniden 9. Kolordu ile birleşerek ve bu hattan Sarıkamış’a ilerlemesi gerekiyordu. Ancak plan değişti. Komutan Hafız Hakkı Bey, plan dışı bir karar vererek birlikleri Oltu–Penek–Kosor üzerinden Allahuekber Dağları’na yönlendirmiştir. Bu da Kolordu’nun doğrudan Sarıkamış’a değil, daha kuzeyden ve çok zor arazi şartlarında dağları aşarak ilerlemesine neden olmuştur. 

 

Bu kararın arkasındaki temel stratejik sebepler şuydu:

Selim, Kars ile Sarıkamış arasındaki ana ulaşım hattı ve demiryolu güzergâhı üzerinde kritik bir noktadır. Hafız Hakkı Paşa, eğer 10. Kolordu’yu doğrudan Sarıkamış’a (Bardız üzerinden) indirmek yerine daha doğuya, Selim-Sarıkamış arasına sızdırabilirse;

  • Sarıkamış'taki Rus birliklerinin Kars ile olan bağlantısını tamamen koparmayı,
  • Rusların geri çekilme hattını kapatmayı,
  • Kars’tan gelecek lojistik desteği ve taze birlikleri engellemeyi hedeflemiştir.

 

Bu karar, 10. Kolordu’nun Rus mermisinden ziyade, -40 dereceye varan soğuk ve 1,5 metreyi aşan karla imtihan edilmesine neden oldu. Oltu'da kazanan muzaffer kolordu, birkaç gün içinde zirvelerde "beyaz ölüme" teslim olarak operasyonel gücünü büyük oranda kaybedecekti.

10. Kolordu, Hafız Hakkı Bey’in kararıyla 3.120 metre rakımlı Allahuekber Dağları’na yönelmeye başladı. Rota; Penek, Kosor üzerinden Başköy’e oradan da Selim’e ulaşmaktı.

Kuşatma harekatının en kritik geçiş noktalarından biri olan Akşar, 10. Kolordu’nun Allahuekber Dağları’na vurmadan önceki son durağıydı.

  • Köylüler, askerlerin donan ellerini ovmak, onlara sıcak çorba ulaştırmak için seferber oldu. Birçok genç, askerin önünü açmak için karda yol açma çalışmalarına gönüllü katıldı.

 

"Beyaz Cehennem": Doğa Koşullarının Askeri Güce Etkisi

  • Askeri literatürde "çevresel faktörlerin muharip güce etkisi" başlığında incelenen bu safhada, 10. Kolordu 24 Aralık 1914’te Ordu Kosor’da (Akşar) toplandı ve Kolordu, 25 Aralık 1914’te 3.120 metre rakımlı Allahuekber Dağları'nın zirvelerine tırmanmaya başladı. Aynı günün akşamında şiddetli tipi ve fırtına patlak verdi.
  • Bölgede kar kalınlığı 1,5 metreyi aşmış, hava sıcaklığı geceleri -30°C ile -40°C arasına düşmüştü.
  • Akademik incelemeler, personelin %80'inin üzerinde yazlık pamuklu üniformalar (kaputsuz) ve ayaklarında çarıklar bulunduğunu teyit eder. Bu durum, fizyolojik olarak "hipotermi" sürecini kaçınılmaz kılmıştır.

10.Kolordu'nun dağ geçişi sırasında yaşadığı kayıplar, düşman ateşinden ziyade doğa şartlarından kaynaklanmıştır.

  • Donma Vakaları: 25-26 Aralık gecesi, dağda mahsur kalan birliklerin büyük çoğunluğu, uyku haline geçtikleri an donarak şehit olmuştur.
  • Açlık ve soğuk, ordunun sevk ve idaresini imkânsız hale getirmiş; birlikler arasındaki irtibat tamamen kopmuştur.

Allahuekber Dağları'nı aşan 10. Kolordu birlikleri için Başköy, bir nevi "hayata dönüş" noktası olmuştur. Dağdaki korkunç tipi ve dondurucu soğuktan sağ kurtulabilen askerler, dağın eteklerindeki bu köye ulaştıklarında yerel halktan tarif edilemez bir şefkat ve destek görmüşlerdir.

Başköy'de halkın askerlere yaptığı yardımlar şu şekildedir:

Dağdan inen askerlerin çoğu donmak üzereydi ve vücut ısıları hayati sınırın altına düşmüştü. Başköy halkı:

  • Her bir ev, ahır ve samanlık askerlerle dolduruldu. Köylüler, donma tehlikesi geçiren askerleri hayata askerleri hayata döndürmek için onları sobaların yanında ısıtmış, buz kesmiş ellerini ve ayaklarını ovmuştur.
  • Askerlerin üzerindeki kaskatı kesilmiş, buz tutmuş elbiseler çıkarılmış; yerine halkın kendi dokuduğu yün çoraplar, çarıklar ve kışlık giysiler verilmiştir.

Günlerce aç kalan ve sadece kar yiyerek hayatta kalmaya çalışan birlikler için halk elindeki tüm imkanları seferber etmiştir:

  • Köylü kadınlar günlerce tandırları söndürmemiş, askerler için aralıksız ekmek pişirmiş ve sıcak çorba hazırlamıştır.
  • Bölge halkı zaten yoksul olmasına ve Rus işgali altında zor günler geçirmesine rağmen, kışlık zahirelerini (kavurma, un, bulgur) son tanesine kadar askerle paylaşmıştır.

Harekâtın ilerleyen aşamalarında orduyu vuran en büyük felaketlerden biri olan Tifüs (Lekeli Humma) salgınında, Başköy halkı hasta askerlere bakmaya çalışmıştır.

  • Ancak bu yakın temas maalesef hastalığın sivil halka da bulaşmasına ve birçok köylünün de şehit düşmesine neden olmuştur.

Başköylü gençler, dağdan inen ancak yolunu kaybeden veya bitkin düşen birlikleri toplayarak Sarıkamış istikametine doğru güvenli yollardan sevk etmişlerdir.

Hafız Hakkı Paşa, günlüğünde ve hatıralarında bölge halkının bu fedakarlığından övgüyle bahseder. Köylülerin kendi yiyeceklerini askere verip kendilerinin aç kalmayı göze aldıklarını belirtir.

Özetle; Başköy, Allahuekber Dağları'ndaki o beyaz cehennemden sağ çıkabilen yaklaşık 3.000-4.000 askerin yeniden toparlanabildiği bir "can simidi" olmuştur. Eğer Başköy halkının bu fedakâr desteği olmasaydı, dağdan inen o az sayıdaki birliğin de Sarıkamış önlerine ulaşması mümkün olmayabilirdi.

 

Stratejik Sonuç: Geç Kalan Kuşatma

Allahuekber Dağları aşıldığında, 10. Kolordu'nun mevcudu ciddi oranda erimişti. 22 Aralık'ta yaklaşık 30.000 kişiyle başlayan bu kol, Sarıkamış önlerine ulaştığında sadece birkaç bin muharip askerden ibaretti. Bu durum, Sarıkamış merkezine yapılacak olan taarruzun "kritik kütle “ye ulaşamamasına ve baskın etkisinin yitirilmesine neden oldu.

 

  1. Kolordu’nun (Hafız Hakkı Paşa komutasında) Kosor’dan sonraki yürüyüşü, Sarıkamış Harekatı’nın en büyük kitlesel ölüm noktası olan Allahuekber Dağları geçişidir. 10. Kolordu, 9. Kolordu gibi şehre doğrudan yönelmek yerine, daha geniş bir kuşatma yapmak amacıyla kuzeye, sarp dağlara sürülmüştür.

İşte 10. Kolordu'nun Kosor sonrası güzergahı ve yer bazlı şehit sayıları:

10. Kolordu: Kosor - Allahuekber Dağları - Sarıkamış Ölüm Yürüyüşü

Tarih

Geçilen Yer / Mevki

Başlangıç Mevcudu

Zayiat (Şehit/Donma)

Kalan Güç

Kayıp Sebebi

24 Aralık

Kosor (Akşar) ve Civarı

20.000

~2.000

18.000

Kosor'a varışta dondurucu soğuk ve ilk büyük yorgunluk belirtileri.

25-26 Aralık

Allahuekber Dağları (Zirve Hattı)

18.000

13.000

5.000

-45 derece soğukta tipiye yakalanma ve kitlesel donma.

27 Aralık

Başköy / Beyköy Hattı

5.000

2.000

3.000

Dağdan iniş sırasında uçurumlardan düşme ve bitkinlikten kaynaklı ölümler.

28-29 Aralık

Sarıkamış Kuzeydoğu Sırtları

3.000

1.500

1.500

Rus birlikleriyle temas ve son taarruz denemelerindeki kayıplar.

30 Aralık

Sarıkamış Ormanları

1.500

1.000

500

Rus kuşatması altında erime.

 

Hafız Hakkı Paşa’nın Kararı Stratejik Hata mı, Taktik İhtiras mı?

  1. Kolordu Komutanı Albay Hafız Hakkı Bey (harekât sırasında Paşa olmuştur), Enver Paşa’nın en güvendiği kurmaylardan biriydi. Ancak akademik tarihçilikte, Sarıkamış’ın bir "beyaz hüzne" dönüşmesindeki en büyük operasyonel sorumlulardan biri olarak kabul edilir.
  • Rotanın Değişme Sebebi: Orijinal plana göre 10. Kolordu, Oltu üzerinden Bardız (Gaziler) hattına inip 9. Kolordu ile birleşecekti. Ancak Hafız Hakkı Bey, Oltu’daki Rus birliklerini tamamen imha etmek ve daha geniş bir kuşatma (ihata) yapmak amacıyla birliklerini kuzeye, Kosor yönüne kaydırdı.
  • Zaman ve Mesafe Maliyeti: Bu manevra, askerlerin yürüyeceği mesafeyi yaklaşık 40-50 kilometre uzatmış ve onları doğrudan 3.120 metrelik Allahuekber Dağları'nın en geçit vermez zirveleriyle karşı karşıya bırakmıştır.
  • Askeri Psikoloji: Hafız Hakkı Paşa’nın günlüğünde ve sonradan yapılan analizlerde, kendisinin Enver Paşa’dan daha büyük bir zafer kazanma arzusu (rekabet) içinde olduğu, bu yüzden planı "mükemmelleştirmeye" çalışırken "gerçeklikten" koptuğu savunulur.

 

Rus Kaynaklarında "Beyaz Ölüm" ve Türk Askeri

Rus Kafkas Ordusu kurmay başkanı General G.S. Korganoff ve bizzat cephede bulunan Rus subaylarının raporları, Türk askerinin dayanıklılığı ve dağ geçişi hakkında sarsıcı detaylar sunar:

  • Şaşkınlık ve Hayranlık: Rus keşif kolları, Allahuekber Dağları'nın zirvelerinde donmuş halde buldukları Türk askerlerini rapor ederken; "tüfeklerine sarılmış, nişan alır vaziyette ama hareketsiz" duran birlikler karşısında dehşete düştüklerini belirtmişlerdir.

 

Sonuç Olarak: 10. Kolordu, Sarıkamış’ın kapısına vardığında "askeri bir güç" olmaktan çıkmış, sadece "hayatta kalmaya çalışan bir grup kahraman" haline gelmişti. Bilimsel anlamda, bir ordunun lojistik ve iklim faktörlerini hesap etmeden kritik kütlesini bu denli uzun bir yolda harcaması, stratejik bir intihar olarak nitelendirilir.

 

  1. Kolordu Allahuekber Dağları'nı aştığında personel sayısı %80 oranında erimişti. Rus kaynakları, Sarıkamış önüne gelen Türk birliklerinin "savaşacak güçten ziyade, ayakta duracak dermanı kalmamış hayaletler" gibi olduğunu yazar. 

     Eğer Hafız Hakkı Paşa rotayı uzatmasaydı ve 10. Kolordu 25 Aralık'ta 20.000 kişilik bir kuvvetle Sarıkamış'a girebilseydi, Rusların savunma hattının çökmesi ve tarihin akışının değişmesi işten bile değildi.

Sarıkamış Harekatı’nın o zifiri karanlığında, Mehmetçiğin elinden tutan, ekmeğini bölüşen ve hatta evladını cepheye rehber veren bölge halkı, bu beyaz destanın "isimsiz kahramanlarıdır.”

 

Eğitimci Yazar Cengiz Ceylan'ın Manevi Notu:

"Sarıkamış'ta sadece askerler değil, bölgenin sivil halkı da topyekûn bir şehadet yarışına girmiştir. Bugün Allahuekber Dağları'na gittiğinizde, sadece asker şehitliklerini değil, onlara yardım taşırken yolda kalan köylülerin de adsız mezarlarını görürsünüz. Onlar, 'Vatan bir bütündür' düsturunu bizzat yaşayarak gösterdiler."

Sarıkamış, sadece beyaz bir kar örtüsü değil; içinde binlerce hikâye, binlerce yarım kalmış hayal barındıran milli bir hafızadır. O gün o dağlarda sadece bedenler değil, koca bir neslin umutları da dondu. Fakat o dondurucu soğukta bile sönmeyen tek bir ateş vardı: Vatan sevgisi.

Tarihin bu sessiz çığlığını ve vatan evladının son nefesindeki o yüce duyguyu, Cengiz Ceylan’ın şu anlamlı şiiriyle yeniden hatırlayalım:"

 

“VATANIM”

 

Bülbülü koymuşlar altın kafese 

Yine de öterken vatanım demiş.

Eğilde kulak ver yerdeki sese

Şüheda olurken “vatanım” demiş.

 

Evladı cephede, dua dilinde,
Gelir diye bekler köyün yolunda,
Bir mektubun almış, tutar elinde,
Okuyup ağlarken “vatanım” demiş.

 

Yürekler tutuşmuş iman harıyla,
Dolaşır dağ bayır mehter narıyla,
Cenk eden askerler Allah adıyla,
Süngüyü takarken “vatanım” demiş.

 

Kükremiş aslana benziyor özü,
Parmağı tetikte, siperde gözü.
Cephede savaşan kınalı kuzu,
Toprağa düşerken “vatanım” demiş.

 

Kimi on beşinde, kimi kırkında

Şehit düşmüş duatepe sırtında 

Allahuekber’de karlar altında 

Donarak yatarken “vatanım” demiş.

 

Cengiz Ceylan:

Eğitimci Yazar

 

 

 

 

 


Yazarların Yazılarından Doğan Olumsuzluklar Yazarlara Aittir!

Didim'de Fabrikalar işçi arayacak.

AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu’ndan Oltu’ya Yoğun İlgili Ziyaret

OLTU'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM BAŞLIYOR

Oltu’nun Bürokrasi Alanındaki Gücü

Dr.Damla Taşkın Yazdı; Gazze Planı: İşgalin Yeni Kılıfı ve Küresel Dengeler

BESİCİLERE ŞOK! YEM MAKİNE DESTEĞİ.!

OLTU'DA BELEDİYE VE MİLLİ EĞİTİM TARAFINDAN DÜZENLENEN ÇEVRE TEMİZLİĞİ BİLİNCİ

Erzurum ile Linfen Arasında Gönül Köprüsü: Kardeş Şehir Protokolü İmzalandı

Oltu Taşı İşçileri Endişeli, Halk,işciler Merak Ediyor

Ulaştırma Bakanlığı Uçak sayısı artarken Uçak fiyatlarında indirim?

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 17 10 2 5 13 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 17 6 6 5 9 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 17 6 6 5 -6 23
10.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
11.GENÇLERBİRLİĞİ 17 5 9 3 -3 18
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
13.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR