ALLAHUEKBER DAĞLARI SARIKAMIŞ DRAM I : KÜÇÜK FATMA -YILLAR SONRA ,SALİHA NİNE :
Cephelerde savaş bütün şiddetiyle devam ederken yöre halkı doğup büyüdükleri köylerini, evlerini terk etmek zorunda kalırlar. Yöre halkı için halkı için çok daha vahim ,acılı vede çile dolu
günler başlar.O insanlardan biride Kars'ın Kötek lidir olup Kağızman da görev yapan, NUMAN EFENDİ. İlim ve Tasaauf...
yolunda hizmet eder ögrenci yetiştirir.
Ruslar cephelerde askerlerle savaşırken,
yörenin ilim, irfan sahibi
olanlarınıda toplayarak esir edip trenlerle Sibirya'ya ,sürerler. Esir edilenler arasında,
Numan efendi ve büyük oğlu 12 yaşlarında Abdurrahman da vardır.
Köyleri basıp, suçsuz insanları vagonlara doldurup Sibirya'ya sürgüne yolluyorlar.Epey gittikten sonra...!
bir istasyon da tren durur ihtiyaç için beklerken. Numan efendi, trenden atlıyıp saklanır. Abdurrahim ve bir kaç kişi de,atlayıp saklanırlar...! Baba oğul buluşup. günlerce
yol yürürler. ailesini bulmak için.
Erzurum Hınıs'ta olan Numan Efendi'nin, karısı Hatice, hanım günlerce...! kocasının ve oğlunun yolunu bekler...! komşuları evlerini terk edip giderler. Hatice hanım ve çocukları yalnız kalırlar...! hiç beklemediği bir gece Numan efendi ve oğlu Abdurrahim gelirler. Aile buluşur. Onlarda çocuklarını ve yanlarında kalan (ekmeklerini pişiren) EKMEKÇİ ; kadınla, götürebilecekleri kadar eşya alırlar yola çıkarken 4 yaşında ki küçük FATMA'YI, heybenin bir gözüne koyar öküzün sırtına bağlarlar...! Hatice hanım, ekmekçi kadına...!, sen Fatma ile git bizde diğer çocuklar kağnı ile arkanızdan geliriz...! Erzincan'a gitmeye karar verirler. Yollarda, karşılaştıkları durum içler acısıdır.İnsanlar, aç, çıplak, perişan ,hasta insanlarla doludur. Ölenler yol kenarlarında gömülmeden kefensiz yatarlar herkes kendi canını kurtarma mücadelesindedir. Ekmekçi kadın, küçük. Fatma, kalabalığa karışıp yollarına devam edip Erzincan'a gittiklerinde, mahşeri kalabalıkla karşılaşırlar. Orda yol, ikiye ayrılır birisi Sivas'a devem eder diğeride Bayburt- Gümüşhane, yol ayrımında Numan Efendilerle, birbirlerini kaybederler kavşakta, Ekmekçi kadın ve küçük, Fatma uzun süre aileyi beklerler...! Fatma annemi isterim diye ağlar...! ağlar...! gitmek istemez Ekmekçi kadın, beklemenin çare olmadığını anlar ve kalabalığa karışıp yola devam ederler nasıl olsa gelirler ilerde buluruz ümidiyle : Bayburt yoluna devam ederler.
Numan efendi, Hatice ve 3 çocuğu aynı yolda giderlerken onlarda kalabalıklara karışır ve Sivas'a doğru giderler..
ekmekçi kadın ve küçük Fatma'yı yanlarından geçenlere sorarlar. Suşehrine, gidince minarelerden, ekmekçi kadın ve küçük Fatma için minarelerden halka seslenirler...! duyar ve halk çok üzülüyor ama kimse onların akibetini bilmiyor...!
Bir kaç gün çevre de arıyorlar bulamayınca umutlarını kesiyorlar.
Küçük Fatma, ve yıllarca yanlarında kalan
emektar kadının acısını
yüreklerine gömerler.
Numan efendi ve ailesi Sivas'a gitme yerine Çorum'un, Alaca'ya gider orda düzen kurup 13 yıl kalırlar.Yıllar sonra,
Numan efendi'ye bir mektup gelir. Cemal isminde bir talebesi. yazar..., Hocam siz gittiniz gideli, vaaz verdiğiniz kürsüler boş kaldı. Namaz kıldırdığınız mihrap boş kaldı...! çok üzülüyoruz ne olur artık gelin.
Numan efendi, gelen mektuptan çok etkilenir ve
Bir süre sonra hizmet ettiği köye dönmeye karar verir.1928 yılında, tekrar memleketi Kötek'e döner. Belki küçük Fatma'mı bulurum ümidiyle.Kalan ömrünü, din, ilim hizmetleriyle geçirir.1934 yılının Şubat ayında, evlat hasretiyle hakkın rahmetine kavuşur.
1975 yılı.Ankara Cebeci de,bir Ramazan Bayramı
komşu, Hakkı bey, karısını yanına alarak komşu ziyaretıne gider.
Bayramlaşma sırasında
evin ninesi gelir. Hakkı bey, nineye dikkatlice bakar, sanki onu çok önceden tanıyormuş gibi heyecanlanır ve dikkatlice bakar....!Bu bakış ev sahibi,Saniye Hanımında dikkatini çeker...! Hayır...! ola Hakkı bey, gözlerini Saliha nineden, ayırmıyorsun.Bu nine ben rüyamda gördüğüm halama benziyor. Saliha nine bu sözlere çok sevinir ve heyecanlanır.
Zaman geçtikçe sohbet koyulaşır.Hakkı bey...!
devamlı nineye bakar.
Saliha ninenin uzun yıllardır aradıkları halası olabileceği kanaati oluşur.GEÇMİŞE YOLCULUK YAPARLAR : Hakkı bey, sorar.Saliha ninem,
o büyük göç sırasında sen
kaç yaşındaydın...?
Başından geçenleri anlatırmısın...?
Saliha nine sualler karşısında şaşırır kalır.
SEN NERDEN BİLİYORSUN GÖÇ SIRASINDA BAŞIMA GELENLERİ...! HAKKI BEY...OĞLUM