Zeki BAŞTÜRK (Emekli Milli Eğitim Müdürü)

Tarih: 05.01.2025 00:12

ALEVİ CANLI TUTMAK

Facebook Twitter Linked-in

ALEVİ CANLI TUTMAK

İnsan, sosyal bir varlıktır. Geçimini sağlamak, erinçli ve mutlu yaşamak ister. Çalışma yaşamının dışında kitap okumak, tiyatroya gitmek, sergileri gezmek, dinlenmek, eğlenmek de yaşamın bir parçasıdır. Bunun için arkadaşlara, dostlara gereksinim duyar. Bir grup içinde yer almak ister. Ya bir takımın taraftarı olur,  ya bir siyasal bir partinin üyesi . Ya da bir Sivil Toplum Kuruluşunun( dernek, sendika, akademik oda) gönüllüsü . Böylece yaşamını anlamlı kılar.

Çalışma yaşamı sona eren, emekliler, kendilerine bir uğraş alanı bulurlar. Kimi korolara girer, kimi resimle  ilgilenir, kimi  de derneklerde toplum yararına gönüllü çalışmalar yapar. Bu tür etkinlikler, kişileri yaşama bağlar, kişileri canlı ve diri tutar. Sosyal yaşamdan uzak yaşayanlar, bir gruptan ayrılanlar yaşama küserler, yaşama sevincini yitirirler.

Hele günümüzde geçim sıkıntısı yaşayan, parklarda oturmaya mahkum edilen, torununa bayram harçlığı veremeyen, ayakta kalabilmek için oğlunun, kızının, gelininin eline bakan emeklilerin bir araya gelmeleri kaçınılmazdır. Görüş ve düşünce birliği içinde olmak, ortak tutum sergilemek, hak arama mücadelesinde birlikte davranmak başarıya ulaşmanın temel koşuludur. Bir örnekle daha açık anlatmaya çalışayım.

Adamın biri, hiç aksatmadan, sürekli olarak bir arkadaş grubunun toplantılarına katılırdı. Ansızın kimseye haber vermeden toplantılara katılmaz olur. Bir kaç hafta sonra gruptan bir arkadaşı, bir gece onu ziyarete gider.  Arkadaşını , tek başına  yanmakta olan parlak ateşli şöminenin karşısında otururken bulur. Adam, arkadaşını  sessiz ve erinçli bir ortamda kabul eder.

Her ikisi de şöminede kırılmış, yanmakta olan odunun etrafında adeta danseden alevleri izlerler  bir süre. Bir kaç dakika sonra konuk  olan  kişi, şömine içinde yanmakta olan  odunları inceleyerek, en güzel, en  parlak ışığı saçan odunu seçer.Maşa ile onu şöminenin kenarına koyar  ve yerine oturur. Ev sahibi, olan biteni dikkatle ve merakla izler.

Bir süre sonra o yanmakta olan, o güzel alevli kısım odundan ayrılır .Bir an için parlar ve çabucak  söner. Kısa sürede, önceden ısı ve ışık saçan nesne siyah ve ölü bir ağaç parçasına dönüşür.

Konuğun gelişinden itibaren aralarında çok  az bir konuşma geçmiştir. Gitmeye hazırlanmadan önce konuk , o yararsız ağaç parçasını maşa yardımı ile yanmakta olan ateşin ortasına koyar. Odun parçası hemencecik canlanır ve etrafındaki kor ateşlerin yardımı ile tutuşarak yanar.

Konuk   gitmek için ayağa kalkar . Ev sahibi, konuğa dönerek ;
"ziyaretinizden  ve bana verdiğiniz güzel dersten dolayı size teşekkür ederim. Yakında grubumuza döneceğim." der .

Bir grup  içinde olmak yaşamımız için neden önemlidir? Hiç düşündünüz mü?

Yanıtı çok basittir. Gruba  yeni katılan her üye, diğerlerinden ısı ve ateş alır. Grubun üyeleri ateşin bir bölümünü oluştururlar. Unutmayalım ki  biz birbirimizin alevini yakmakla sorumluyuz.  Birliği , öncelikle kendi aramızda sağlamalıyız ki ateş gerçekten güçlü, etkili ve sürekli olsun.

Ateşi, ateş içinde saklayın. Aykırı düşünceler ve yanlış anlaşılmalar, kimileyin   bizi üzebilir, incitebilir, kirabilir.  Bu önemli değildir.  Önemli olan bizim ,  birbirimize olan bağlılığimizdir.  Aramızdaki karşılıklı sevgimizdir. "Biz buradayız  ve birlikteyiz"  mesajini vermektir .

Birbirimizden yeni bilgiler  öğrenelim, görüş ve düşünce alış verişi yapalım. Bir birimizin sevinç ve üzüntülerine ortak olalım. Yalnız olmadığımizin ayırdına varalım. Biz ancak birlikte, yan yana  ve omuz omuza olursak bir birimizi tamamlarız  Tıpkı bir zincirin halkaları gibi.

Emeklilere ve emekçilere sesleniyorum.

GELİNİZ ALEVİ HEP BİRLİKTE  CANLI TUTALIM.

Zeki BAŞTÜRK


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —