ÖLÜM BU DENLİ KOLAY OLMAMALI
Ölüm…
Bir son değil yalnızca. Çoğu kez bir ihmalin, bir duyarsızlığın, bir görmezden gelmenin sonucu.
Ve ne yazık ki, bu ülkede ölüm artık sıradan. Üstelik öyle kolay ki… Sanki yaşamak zor olan.
Bir otel yanar, insanlar dumanla boğulur.
Bir orman tutuşur, alevler hem ağacı hem insanı yutar.
Yola çıkan ölür, çünkü yol değil tuzaktır.
Kadınsındır; boşanmak istersin, yaşamak istersin, özgür olmak istersin… Ama ölürsün.
Maden çalışmaz, maden çöker. Göçük altında canlar kalır.
Tren raydan çıkar, vagon devrilir, yine ölen insanlar olur.
Bütün bu ölümler “kader” diye yutturulur bize.
Oysa ne Tanrı ister bu ölümü, ne vicdan kaldırır.
Sorumsuzluk, denetimsizlik, rant hırsı, cezasızlık… Asıl suçlular hep perde arkasında saklanır.
Peki hiç mi yürek sızlamaz?
Hiç mi bir anne ağladığında, bir baba sustuğunda, bir çocuk yetim kaldığında birileri utanç duymaz?
Önlem almak bu denli mi zor?
Yangına dayanıklı sistemler kurmak, madenleri denetlemek, yolları güvenli kılmak, kadınları korumak bu kadar mı olanaksız?
Yaşam hakkı anayasanın kuralı değil, insanlığın en temel hakkıdır.
Ve bu hak, her gün ihlal ediliyor.
Her ölüm, önlenebilirdi.
Her cenaze töreni, bir suçun üzerini örtüyor.
Birileri her seferinde görevini yapmadı; birileri her defasında görevini unutmuş gibi yaptı.
Oysa yaşamak isteği lüks değil.
Her yurttaş , bu topraklarda güvenle yaşama hakkına sahip.
Ama biz, her gün ölümün ne denli sıradanlaştığını izliyoruz. Çoğu kez salt başımızı çevirip geçiyoruz.
Şimdi durmalı.
Artık "ölüm bu denli kolay olmamalı" diye haykırmalıyız.
Yaşamak için, yaşatmak için, ses çıkarmalıyız.
Çünkü suskunluk da ölümün bir başka biçimidir.
Zeki BAŞTÜRK
Zeki Bastürk Şenkaya Gazete Yazarı