2- ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE BABAM :
(Dünün devamı)Bir gün ,nenem babama oğlum seninle bizim güzel yaylalarımızda beraber gezelim pınarlar dan sana şifalı sularından içireyim çevre köylerde ailemize uygun güzel ve asil, kızları var onlara alıcı gözüyle bakalım. Kültürlü ve geleneğine bağlılar misafir olalım aile yapılarını,ana babalarını tanıyalım. Ana oğul beraber geziyorlar ve annemlerin evine gidince : babam anasına, ben bu kızla evlenebilirim diyor ve annemden su istiyorlar annem, suyu veriyor buyurun dinlenin uzak yerden geldiniz. açsınızdır geleneklerimiz icabı hizmet ve ikramda bulunuyor. Kendi anası (anne annem) yatalak Parkinson hasta imiş iki anne sohbet ederler yemek sonrası ana oğul vedalaşıp ayrılırlar evin genç kızı annem ; durumu anlamaz...! Babam ve Baba annem köylerine dönünce. Mutludurlar. Baba annem aniden hastalanır ve ölür. Dedem yörenin sevilen sayılan sofrası herkese açık olan ağalarından dır. Büyük amca evlidir onun hanımı da hasta imiş. Dedem ,babamdan küçük amcamı evlendiriyor evde hizmet edenler, işleri yapanlar vardır ancak yeterli olmuyor.Dedem, babama, oğlum ananla gidip bakıp beğendiğiniz Ağa'nın kızını sana alalım mı ? ne dersin...! babam saygı icabı susuyor ve büyüklerimiz zamanında, evlilikler çok farklı imiş aileler arasında "denklik" aranırmış aileler arasında karşılıklı uyum içinde evlilik yapılırmış ; zamanımızda evlilikler diploma evliliği ve maddiyat evliliği olduğu için sokakta anlaşıp kısa süre sonra evde boşanıyorlar ...! Babam ve annem evleniyorlar ve aralarında önce saygı, sonra sevgi gelirdi 28 yıllık evliliklerinde örnek bir aile hayatı yaşadılar...!
Bizde aile "ANA"Erkille yönetilirdi Kalabalık bir aile idik annem, dedeme Bey baba derdi. Büyük amcamıza da Efendi baba derdik, hanımına "ANA" derdik, küçük amcamın hanımına "ABA" derdik. Babam, anneme "GÖZÜM" diye hitap ederdi.Annemde Babama aynı şekilde hitap ederdi.Annem, köyümüze yakın "Ekrek" köyünde bir çiftlik kurarlar çocukluğumda o köyde her çeşit meyve ve sebze yetitiştirlerdi.Sonbahar mevsimi gelince mahsül bizim köyümüze kağnılarla taşınırdı köy halkı toplanır y yenirdi ,ihtiyacı olanlar evlerine götürürler di. Babam Erzurum'a tayin olup Gazi ilkokulun da göreve başlayınca.Annem çiftliği satıp Erzurum merkezinde 4 katlı apartman yaptırdı 7 daireli çatı katına düzen verip 250 tane civ civ alıp beslerdi, yumurtaları bakkala gönderir satardı. Babam Yetiştirme Yurduna okula geçti. Yurttan çocuklar babamla eve gelirlerdi. "EŞREF BABA" diye hitap ederlerdi.Annem Evimize gelen Yurtta kalan çocuklara bile harçlık verirdi.Babamın üzülmesini hiç istemezdi onu mutlu etmek en büyük "EMELİ YDİ". Babamda annem için aynı duyguları taşırdı.
Saygının, sevginin ve hoş görünün olduğu ailede huzursuzluk olmuyor.
Çocukluğum ; rüya gibi bir aile ortamında geçti
O yıllarda kısa aralıklarla ; amcalarımın hanımları ölünce köyümüze gitmez olduk.Amcamın, çocuklarıda bizde kalır ve okula giderlerdi.Tahsillerini tamamlarlardı.
Babam, 1977 de emekli oldu ve 4 ay sonrada. annem kalp krizinden genç yaşta kaybettik. Ailemize üvey anneler gelince mutlu Yaşantılarımız son buldu.
Biz, 6 kardeşliz ben evli idim 2 oğlum vardı evde bulunan kardeşlerim yüksek tahsilini bitireni evlendirdik Babama ve kardeşlerime ben anne oldum. Annemin gidişiyle,hassas yapılı babam bir çok hastalığa düçar oldu.10 ameliyat geçirdi.Erzurum dan bir velim vasıtasıyla Ankara İbni Sina Hastanesi'nde ameliyat için gönderdim arkasından bende gittim ziyaretine giderken hediyeler almıştım beni görünce .Anam geldi diyerek ağladı .Biz iki kız kardeş eltiyiz ben ailenin büyük gelini ,kardeşim de küçük gelini onun kocasıda Tıp Doktoru, Oda Ankara,İbni Sina Hastanesi'nde İhtisasa başlamıştı. Babam iyileşince Erzurum'a döndük. Ertesi yıl ben hastalandım acil ameliyat için Ankara'ya gittim. Ameliyat oldum. Uyandığımda Babam başımda ağlıyor.Benim anam diyor ağlıyor. Şubat tatilinde tayinini istedim Ankara da kaldım bir süre sonra Babam da Ankara'ya geldi kızım sen gidince Erzurum bana bomboş geldi. Her hastaneye yatınca ben başında bulundum 2.defa evlenmişti sık sık seyhata giderdi bana ; gel babana bak banane sizin babanız ben tatilime gideceğim derdi...! babam, benim yıllar önce aldığım hediyeleri kullanmamış canım kızım bu hediyeleri sen yokken kokluyorum diyordu...! şaşırdım...! Canım Babacığım ; ben sana yine alırım...! yok kızım sana kıyamam derdi.
Ankara da emekli oldum fahri olarak özel radyolarda program yapıyordum program yaptığım radyo Emekli öğretmenler Lokaline yakındı yanına giderdim çay içer dertleşirdik. Bayramlarda, Babamı, ziyarete gittiğimizde "ÇOCUKLAR AYAKLARINIZI" temizleyin de gelin. Çocuklarım; damatlar ve gelinler haklıdır onlar evimize gelen misafirlerimiz onlara ayak uydurunki mutlu olasınız...biz 4 kız kardeşiz biz kızlara nasihati ; kızım
kocanızın evi sizin "KABENİZ" olarak düşüneceksiniz...! Erkek kardeşlerime Nasihati ; Gelinlerimi, üzmeyeceksiniz...! derdi Canım babam ; en küçük kız kardeşimin evlendiğini göremedi onuda evlendirdim bir DİŞ Doktoruyla : bir gün küçük kız kardeşim,ağladı.Senin gelinlerin Master, Doktora yapıyorlar benim annem hayatta olsaydı bende yapardım dedi.Yalova'dan ev aldım gittim.Bir kızı oldu bakıcısı vardı bende başında duruyordum. Kardeşim Ziraat Mühendisi Yalova Atatürk araştırma Enstitüsünde çalışıyor. Tekirdağ Üniversitesinde Master yaptı.O sırada bide oğlu oldu bebekle ben ilgilendim master sonrası Ege Üniversitesinde Doktora yaptı.Şimdi Uzman olarak çalışıyor.Kızımız büyüdü Gazi Diş Hekimliğinde okuyor.
Babam, Oğlumuz UMUT beni anne anne olarak seviyor bana "ANNECİK" diyor. Kalp krizi geçirdi hastanede yatıyordu her gün ziyaretine gidiyordum
bir sabah bana telefon açtı kızım duşumu aldım,traşımı oldum şükür iyiyim biraz uyuyup dinleneceğim Allah senden razı olsun dedi O SON konuşmamız oldu.10 dakika : geçmemişti evin telefon zili çaldı açtım bakan hemşire "BABANIZ" komaya girdi hazırlıklı olun
Birz sonra aynı hemşire başınız sağolsun dedi.
CANIM BABAMDAN BİZE BİR HOŞ SADA KALDI GÖÇÜP GİTMİŞ OLAN BÜTÜN ANNE VE BABALARIMIZIN MEKANLARI CENNET OLSUN İNŞALLAH.
Not: Devam edecek
