Hüsamettin AKSUNGUR(E.Maarif Müfettişi)


109 YILDIR BİTMEYEN SIZI (SARIKAMIŞ HAREKÂTI)

19. yüzyılda başlayan devletlerarası bloklaşma, 20. yüzyıl başlarına gelindiğinde büyük bir savaşın habercisi gibiydi. 1882 yılında Almanya - İtalya ve Avusturya Macaristan devletleri arasındaki “üçlü ittifak” ile 1905 yılında İngiltere ve Fransa’nın kurduğu “üçlü itilaf” grupları bu durumu kanıtlayan gelişmelerdi.


109 YILDIR BİTMEYEN SIZI (SARIKAMIŞ HAREKÂTI)

    19. yüzyılda başlayan devletlerarası bloklaşma, 20. yüzyıl başlarına gelindiğinde büyük bir savaşın habercisi gibiydi. 1882 yılında Almanya - İtalya ve Avusturya Macaristan devletleri arasındaki “üçlü ittifak” ile 1905 yılında İngiltere ve Fransa’nın kurduğu “üçlü itilaf” grupları bu durumu kanıtlayan gelişmelerdi. Osmanlı Devleti’nin bu savaşın kenarında kalması zor gözüküyordu. Bu cümleden olarak Osmanlı Devleti ittifak arayışlarına girişmiş ve ilk olarak İngiltere’ye sonra Fransa’ya ittifak teklifinde bulunmuş, bu devletlerden olumsuz cevabı alınca da, Almanya ile 2 Ağustos1914’te ittifak antlaşması imzalamıştır. Savaş içerisinde bu ittifakın Osmanlı’ya faturası ağır oldu. Plana göre Osmanlı, Süveyş’te İngilizleri, Kafkasya’da Rusları üzerine çekerek müttefiklerinin batı cephesindeki yüklerini hafifletecekti. 1. Dünya Savaşı’nın başlaması ile birlikte seferberlik ilan eden Osmanlı Devleti bu dönemde askeri ve ekonomik açıdan bu planı gerçekleştirecek güçten yoksundu. Sarıkamış Harekâtı, yapılış zamanı ve askeri taktik yönleriyle 1. Dünya Savaşı’nın en çok tartışılan taarruzlarından birisidir. 29 Ekim 1914 tarihi Osmanlı Devleti’nin Rusya’nın Karadeniz’deki limanlarını bombalayarak fiilen I.Dünya Savaşı’na girdiği tarihtir.

    Çarlık Rusya’sı da Osmanlı’nın bu saldırısına Kafkaslarda cevap verdi. Ancak bu hiçte beklenildiği gibi güçlü bir karşılık olmadı. Çünkü Rus ordusu ağırlıklı olarak Avrupa cephesinde savaşmakta idi. Kafkaslardaki askeri gücü oldukça azdı. Örneğin sadece Sarıkamış’ta iki tabur askeri bulunmakta idi. Başkomutan Vekili Enver Paşa, yıldırım taarruzla bölgedeki zayıf Rus varlığını ortadan kaldırmak istedi. Taarruz planı zamana karşı hazırlanmıştı. Sarıkamış’ın stratejik önemi o kadar da fazla değildi. Burada önemli olan Kars ve onun ötesi idi. Asıl amaç ilk etapta Hazar Denizi’ne kadar olan bölgeyi, Türk ordularının hâkimiyeti altına almaktı. Taarruz planının adı “Sarıkamış ihata taarruzu” idi. Osmanlı ordusunun lojistik desteği ve ekipmanı iyi durumda değildi. Mevsim kış idi ve oldukça ağır geçmekte idi. İşte bu noktada zamana karşı verilecek mücadelenin önemi artmakta idi. Sarıkamış alınırsa Osmanlı Ordusu bir nebze olsun dinlendirilebilecekti. Üçüncü Ordu'nun üç kolordusu, 24 Aralık'ta eksi 39 derecede soğukta "Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma Harekâtı"na başladı. Bu taarruzu Osmanlı Devleti başarı ile tamamlayamadı. Savaş esnasında ölen askerler kadar ağır kış şartları karşısında da birçok kayıp verildi. Bu taarruz günümüzde de birçok yönüyle tartışılmaktadır. 

   Sarıkamış Harekâtı,Osmanlı  İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış ve çevresinde (Oltu, Narman,  Penek, Horasan, Bardız, Mecingirt, Karaurgan, Divik) gerçekleşen muharebeler olup Osmanlı İmparatorluğu'nun askerî taktik hatalarıyla başarısızlıkla sonuçlanan bir askerî girişimdir. 1914'te Sarıkamış'ta donarak şehit olan 90 bin askere kışlık giysi, erzak ve mühimmat götürmek için İstanbul'dan Trabzon'a doğru yola çıkan, içinde 3 bin de asker bulunan 3 gemiyi Ruslar 7 Kasım'da Karadeniz'de batırır. Bu cephede Rusya'nın da 160.000 kişilik bir kuvveti bulunuyordu. Bu taarruz 22 Aralık 1914'ten 19 Ocak 1915'e kadar devam ettiyse de, yüksek dağlar, yolsuzluk, soğuk, açlık ve tüfüs sebebiyle Türk kuvvetleri önemli bir kayıp vermesine rağmen Rus cephesinin arkasına düşemedi ve plan gerçekleşemedi ve böylece askerin erimesine neden oldu. Sarıkamış,  Selim ve Kars arasında toplanan Rus ordularını imha planıyla Enver Paşa komutasında meşhur Sarıkamış Harekâtı başlamış, ağır kış şartları nedeniyle tabiatla düşmanlardan daha çok mücadele mecburiyetinde kalan ordumuz yenilgiye uğramış ve Türklüğün lehine felaketle neticelenmiştir. Bu arada harekâtın adı Sarıkamış Harekâtı olmasına rağmen bu savaş Allahuekber dağları 40°34′12″K 42°31′48″D coğrafi konum ile Erzurum ili Şenkaya ilçesi sınırlarında olan yerde cereyan etmiştir ve bu taarruzun başladığı yer olan Kosor (Akşar) Bardız yol ayrımına şehit olanların anısına bir anıt dikilmiştir. Bu konuda çokça araştırma yapılarak, ciltler dolusu kitaplar. Makaleler ve üniversitelerde tezler oluşturulmuştur. Ancak milletimizin ve dünya kamuoyu Çanakkale Savaşı ile ilgili algıları, bu savaşın askerî açıdan tam bir başarı ve dünya tarihinde ender rastlanır türden bir kahramanlık örneği olduğu noktasındadır. Bu algı tarihsel realiteyle de örtüşmektedir. Uzun zamandan beri galibiyet yüzü görmemiş Osmanlı kuvvetlerinin dönemin en güçlü ordularına Türk Halkının Sarıkamış Algısı Çanakkale’de elde ettikleri bu zafer kuşkusuz sadece Türk tarihinin değil, dünya tarihinin de dönüm noktalarından birisidir. O nedenle ülkemizde yıllardan beri Çanakkale Savaşı’nın genç nesillere aktarılmasına özel bir önem atfedilmektedir. 

    Tarih ders müfredatlarında bu konuya oldukça geniş yer ayrılmış bulunmakta, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Çanakkale şehitleri her yıl resmi devlet törenleriyle anılmaktadır. Sarıkamış Harekâtı söz konusu olduğunda ise Çanakkale Savaşı hakkındaki takdir ve ilgiden maalesef eser dahi olmadığı görülmektedir. Sarıkamış’ın bu derece az bilinip, yeterince tanınmamasında devlet yöneticilerince bilinçli olarak takip edilen ve yıllarca süren unutma/unutturma politikalarının etkili olduğu anlaşılmaktadır. 1. Dünya Savaşı’nın daha ilk aylarında gerçekleşen Sarıkamış yenilgisi, toplumda moral bozukluğuna neden olabilir düşüncesiyle dönemin Osmanlı yönetimince kamuoyundan itina ile saklanmıştı. Savaş o yılları için normal görülebilecek bu durum, üzülerek söylemek gerekir ki geçtiğimiz birkaç yıl öncesine kadar devam etmiştir. Son yıllarda Sarıkamış şehitlerine gösterilen ilginin giderek artması ve bunun sonucu olarak harekâtın yıl dönümlerinde devlet töreniyle anılmaya başlamalarının bile yılların ihmal edilmişliğini ortadan kaldırmaya yetmediğini göstermektedir. Tarih şuuruna sahip bir neslin yetişmesi için Sarıkamış Harekâtı’nın yeni yetişen nesillere anlatılması gerektiğine inanmaktayız. Sonuç olarak Sarıkamış Harekâtı’nın halk arasındaki tanınırlık düzeyinin oldukça düşük olduğunu ortaya çıkmaktadır. Çanakkale ile karşılaştırıldığında durum daha açık bir şekilde ortadadır. Mevcut durum; Sarıkamış’ın tanıtımı konusunda toplumun beklentilerini karşılayabilmek için hem devlet kuruluşlarına ve hem de toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düştüğünü göstermektedir. Tüm şehitlerimizin mekânı cennet olsun inşallah.

 

KAYNAKLAR AYDEMİR, Şevket Süreyya, Enver Paşa, III, İstanbul, 1978 BELEN, Fahri, 20nci Yüzyılda Osmanlı Devleti, İstanbul, 1973. Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi, 3ncü Ordu Harekâtı, I, Ankara, 1993. Birinci Dünya Savaşı Ansiklopedisi, I, İstanbul, 1976.

 

 


Yazarların Yazılarından Doğan Olumsuzluklar Yazarlara Aittir!

Mevlam

Dünya ‘da Bu zülmü Durduracak Hiç mi Bir MÜSLÜMAN DEVLETİ Kalmadı????

'Nüfuz genişletme' mücadelesi yaşanıyor.

Pakistan'da İmran Han'ın destekçileri protesto düzenledi

Yağışlarda son 3 günde en az 50 kişi öldü

Mısır'da döviz likidite sorunu yerel para birimini yeni bir dalgalı kur sistemine geçirir mi?

Doğu Guta'daki kimyasal silahlı katliam İdlib'de protesto edildi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 16 14 0 2 28 44
2.Fenerbahçe 16 11 2 3 25 36
3.Samsunspor 16 9 4 3 12 30
4.Göztepe 16 8 4 4 10 28
5.Eyüpspor 17 7 4 6 7 27
6.Beşiktaş 16 7 4 5 7 26
7.İstanbul Başakşehir 16 6 5 5 4 23
8.Gazişehir Gaziantep 16 6 7 3 -2 21
9.Antalyaspor 16 6 7 3 -8 21
10.Kasımpaşa 16 4 4 8 -1 20
11.Konyaspor 16 5 6 5 -5 20
12.Rizespor 16 6 8 2 -9 20
13.Trabzonspor 16 4 5 7 2 19
14.Sivasspor 17 5 8 4 -7 19
15.Alanyaspor 16 4 6 6 -3 18
16.Kayserispor 16 3 7 6 -16 15
17.Bodrum FK 16 4 10 2 -10 14
18.Hatayspor 16 1 9 6 -13 9
19.Adana Demirspor 16 2 12 2 -21 5

YAZARLAR