Gazze’de İnsanlık Dramı: Sessizlik de Zulümdür

Gazze’de İnsanlık Dramı: Sessizlik de Zulümdür

   Gazze’de yaşanan insani kriz, her geçen gün daha da derinleşiyor. 25 gündür bölgeye bir yardım tırı bile ulaşmazken, un yokluğu nedeniyle fırınlar tamamen kapanmış durumda. Gazze halkı, temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi ve hayatta kalma mücadelesi veriyor.

   Gazze’deki bir vatandaş, yaşanan durumu şu sözlerle ifade etti: “Ot yiyoruz abla. Kuyulardan çektiğimiz su ile otları pişiriyoruz. Ekmek ve başka bir şey yok.” Bu sözler, bölgedeki çaresizliği ve insanlık dramını gözler önüne seriyor. İsrail’in sürekli uçaklarla bölgeye “bulunduğunuz bölgeyi terk edin” yazılı kağıtlar atması, halkın yaşadığı psikolojik baskıyı artırıyor. Ancak, Gazze halkı için çıkış yok, gidecek bir yer yok.

    Gazze, 45 kilometrekarelik bir alanda, 10 metre yüksekliğindeki beton duvarlar ve dikenli tellerle çevrili bir hapishaneye dönüşmüş durumda. İlaç, gıda ve temel ihtiyaçların yokluğu, iki milyon insanı açlıkla karşı karşıya bırakıyor. Bu sessizlik, zulmün bir parçası haline geliyor.

    Gazze halkının sesi olmak, bu zulmü dünyaya duyurmak ve uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek, insanlık adına bir sorumluluk. Sessiz kalmak, bu vebali taşımak anlamına gelir. Gazze’de yaşanan bu insanlık dramını durdurmak için vicdan sahibi herkesin harekete geçmesi gerekiyor.

Bu mail Gruplarımızdan Geldi.bizde yayınladık.ALLAH yardımcıları olsun.

Turan AKTÜRK/Erzurum Birikim gazetesi/Erzurum