ERKON, 12 Mart Erzurum’un Kurtuluşunun 107. Yılını “İftar ve İftihar Programı” ile Kutladı

ERKON, 12 Mart Erzurum’un Kurtuluşunun 107. Yılını “İftar ve İftihar Programı” ile Kutladı

ERKON’un organizasyonuyla gerçekleşen ve 12 Mart Erzurum’un kurtuluşunu anma niteliği taşıyan “İftar ve İftihar Programı”, İstanbul’un dört bir yanından gelen Erzurum tutkunlarının coşkulu katılımıyla düzenlendi.

Program, Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayarak, aziz şehitlerimize edilen dualar ve İstiklal Marşı’mızın coşkuyla okunmasıyla derin bir anlam kazandı. Erzurum’un bağımsızlık tarihindeki eşsiz yeri ve önemi, davetlilerin gönlünde bir kez daha yaşatıldı.

Ali Murat Alatepe: “Erzurum’un Kahramanlık Ruhu Dimdik Ayakta”

Konfederasyon Genel Başkanı Ali Murat Alatepe, açılış konuşmasında şu vurguyu yaptı: "Erzurum, özgürlük mücadelesinin simgesidir. Burada bu ruhun diri olduğunu görmek hepimiz için büyük bir onur. Şehitlerimizin kutsal emanetlerine sahip çıkmak, bizim için bir yaşam gayesidir."

Ahmet Ağırman’dan Tarihe Derin Bir Yolculuk

Tarihçi Ahmet Ağırman ise Erzurum’un kurtuluşunun Türk milletinin bağımsızlık meşalesini ateşlediğini belirtti: "Bu topraklar, büyük fedakârlıklarla vatan hâline gelmiştir. Erzurum, bağımsızlık savaşında yaktığı meşale ile tarihe altın harflerle kazınmıştır. Şehitlerimize sonsuz minnet ve şükran borçluyuz."

Sanat ve Duygu Dolu Bir Gece

Etkinlik boyunca sahnelenen tiyatro performanslar ve seslendirilen türkülerin etkileyici atmosferi, davetlilere unutulmaz anlar yaşattı. Murat Balkuş,Nurullah Akçayır ve Hakim Doğan’ın seslendirdiği eserler, Erzurum’un kültürel zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Birlik ve Beraberlik Vurgusu

Programın sonunda toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirilirken, etkinliğe katılan konuklara teşekkür edildi. Gece, “Ne mutlu Erzurum’a ve dadaşlara!” temennisi ile son buldu. Bu anlamlı organizasyon, Erzurum’un tarihini ve dayanışma ruhunu gelecek nesillere aktarma misyonunu bir kez daha yerine getirdi.

Alatepe Şiir Okuyarak Erzurumluları Tarihi Günleri Hatırlattı.

Ufuk kararmıştı, güneş batmıştı
Kars'ı, Ardahan'ı Moskof tutmuştu.
Rus'un aklı Erzurum'a yatmıştı. 
Palandöken yine kardı o zaman.
Ermeni vahşeti vardı o zaman.

Ocaklar yıkılmış, yuvalar sönmüş. 
Kudurmuş ermeni, çılgına dönmüş.
Camiler dolusu insanlar yanmış. 
Gelmişti hesabın vakti o zaman. 
Canını dişine taktı o zaman.

Erzurumlu yeter diye bağırdı. 
Solak zade Avni beyi çağırdı.
Omuzlardaki yük, dağdan ağırdı. 
Yiğitler helâllik aldı o zaman. 
Ölüm sevdasına daldı o zaman.

Bir dede en önde elinde bıçak.
Birinde tırpan var, birinde nacak. 
Ya istiklâl ya da ölümdü ancak. 
Düşmanın üstüne aktı o zaman.
Cüceler devlere baktı o zaman.

Yer, gök gümbür gümbür yol verdi sese.
Rüzgar bile kalmıştı nefes nefese.
Ova bürünmüstü toz, duman, sise.
Bozkurt çakallara daldı o zaman. 
Moskof dadaşlardan yıldı o zaman.

Herkes Allah diyerek coşmuştu. 
Kükremişti siperlerden taşmıştı. 
Düşman korkup, velveleye düşmüştü. 
Yürekleri korku sardı o zaman. 
Tuttuğundan hesap sordu o zaman.

Kazım Karabekir ilerle dedi. 
Dadaşa yakışır hünerle dedi. 
Abdest alın paşa pınarla dedi. 
İnsanlar imanlı kuldu o zaman. 
Bu emir şifaydı baldı o zaman.

Ayyıldızlı bayrak çekildi burca. 
Dalgalandı nazlı hilal kibarca. 
Tabya onarıldı, kan katıp harca. 
Bilmeyenler bizi bildi o zaman. 
Dadaş esareti sildi o zaman.

‘’Esareti silenlere SELAM OLSUN'' Diyerek sözlerine son verdi.